21 Şubat 2005
Banu:
Sevgili Kerim, öğlen
söylemeyi unuttum, doğumgünün kutlu mutlu olsun arkadaşım. Nice mutlu yıllara.
Kerim:
Teşekkür ederim. Ehemmiyet
verdiğim bir olay değildir ama ilgilenenleri sevindiriyorsa niye
olmasın?
olmasın?
Barış:
Kerim lan, nerden çıktı
bu şimdi? Sen hiç doğmazdın ki? Hediye de alamadık. Gördünüz mü olanı?
Melih:
İyi ki bir öğlen
gelmedik. Üstad nice senelere. Bizle beraber, desem yanlış anlaşılmaz umarım.
Sevgiler...
Sevgiler...
Aslan:
Sevgili kardeşler, camiamızda
giderek belirgin hale gelen Luxemburg eğilimlerinin yerleştirilmesi çabalarına
karşın tüm kardeşleri ince ince uyarmayı bir borç biliyorum. Hele adı
anılmaması gereken kişi, bana da uzak karlı ülkedeki eğlencesinden dönerken
minik bir çan almış ki, manidar hediyenin getirdiği "surprised" ruh
halinden henüz arınmış değilim.
Kerim kardeşin bu
dikkat ve disiplinle daha yüzyıl sağlıklı yaşayacağına ve bizi de zaman zaman
"benim çok eskiden ilginç bir arkadaş gurubum vardı" sözleriyle
hikaye edeceğine inancım da tamdır.
Banu:
Pişman değilim, bi daa
yapacam, her birinizin doğumgününde mesajlar atacam, kafamı kızdırmayın, hediye
de alırım bak!
Barış:
Arkadaşlar, merak
edecek 1 şey yok. Bu modeller böyle olur.
27 Şubat 2006
Kuzenim
(Halamın oğlu) şu “bu mesajı 77 kişiye yolla, bir mucize olacak” mesajlarından
birini yollamış.
Banu:
Hay Allah cezanı
versin, sen de mi başladın bunlara, haberin olsun bana böyle şeyler geldiğinde
hemen çöpe yolluyorum, yani senin dileğinin olması benim de bunu aktarmama
bağlıysa, yani bööle anlaşılmaz bağlantılar ve dengeler mevzubahis ise, benden
sana hayır yok...
Kuzen:
Napıyim annem göndermiş,
ben de uzaklara gitmeden en yakınlara gönderdim.
18 Mart 2006
Banu:
Anneme doğumgününde ne
alalım?
Kolay bişey söyle, her
tarafı dolaşacak vaktim ve sabrım yok, aslında daha çok vaktim yok, aylak aylak
dükkan gezmek hoşuma giderdi ama bu akşam Ege'yi aikidoya götürecem, yarın
akşam misafir gelecek, ctsi ise Ege’yi dişçiye, baskete ve aikidoya
götüreceğim, bunların arasında bi yerde de hediyesini alıp anneme uğramam
lazım.
Apla:
Ay ne zor soru. Ne
bileyim. Bu sefer hediyenizi Cenevre’de kendiniz seçersiniz, öyle tertip aldık,
dersin. Ben geldiğinde annemi çarşıya çıkarırım, beğendiği bir şeyi alırız. Nasıl
buldun bu fikrimi?
Anneme 12 Mayıs-12 Haziran
arası Cenevre’ye gelecek şekilde bilet aldım. Nazlanıyor ama sonunda gelecek
herhalde. Sonbaharda gelirim falan diyor. Sanki Ankara’da oturunca mucizevi şekilde
dayımın borcu ödenecek veya yeni borç yapmasını engelleyebilecek. Hem bi
değişiklik olur, fena mı?
Yani bu tabii anneme
giderken güzel bir buket çiçek yaptırmanı engellemesin. Öyle sokak çingenelerinden
falan da alma.
Banu:
Ev çingenesi de mi var?
Bu arada, fikrine bayıldığımı, hatta taptığımı söyleyebilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder