30 Ekim 2007
Banu:
Perşembe günü
geliyorsunuz değil mi?
Bu arada babamın
karnında, kendi deyimiyle "yaramaz çocuklar" yokmuş Allahtan, valla
ödüm koptuydu, annem de tutturmuştu "içim pır pır" diye (onun pır pırları hayra alamet değildir biliyorsun), kaç gündür "oyoyoyoy, annemannemannem..." diye dolanıyordum, altı üstü iltihap varmış, koduumun iltihabı...
ödüm koptuydu, annem de tutturmuştu "içim pır pır" diye (onun pır pırları hayra alamet değildir biliyorsun), kaç gündür "oyoyoyoy, annemannemannem..." diye dolanıyordum, altı üstü iltihap varmış, koduumun iltihabı...
Apla:
Yes, perşembe günü
geliyoruz. Babam bağırsak iltihabı oldu diye bayram ediyoruz.
Banu:
He valla, aynen öyle,
ben de gene sinüzit olduğum için mutluluktan çatlamak üzereyim, hele Ege'nin
nezlesinin verdiği hazzı sana anlatamam...
06 Kasım 2007
Banu:
Güzel yeğenim, hatta en
sevdiğim yeğenim, nedan bana boş mesaj yolluyosun? Bişi mi demek istiyorsun?
Begüm:
Hayatımdaki boşlu
anlatamayı çalışıyordum. Yanlışlıkla yolladık herhalde. N'aber? Düne bakılırsa
bir şey değişti mi hayatında?
Banu:
Yaaa hiç sorma, bi
değişiklik bi değişiklik, sabah gene 6'da kalktım, gene yumurtamı yiyip
çayımı içtim, gene 7:15'de servise bindim, gene işe geldim, müdürüm beni gene
hasta etti, gene çalışmak istemediğimi düşündüm, gene haftaları saydım (bu arada
emekliliğime 80 hafta var, aslında bugün itibariyle 79,5 hafta), gene saat
10'da sigaramı içtim, gene "öğlen olsa da yemeğe gitsek" diye
düşünüyorum, öğleden sonra da gene "akşam olsa da eve gitsek"
diyeceğim, gene 17:45'de servisime bineceğim ve 18:04'de evde olacağım. Ege
gene üstünü değiştirmemiş olacak, ona bağıracağım, gene acıkmış olacak ona
yemek hazırlayacağım, gene "McLeod'un Kızları"nı seyredeceğim (bu
günün en keyifli zamanı çünkü yeni sezon bölümlerini veriyorlar), sonra da
Binbir Gece'yi izleyip yatacağım.
Nasıl? Hoşuna gitti mi?
Ben ağlamak istiyorum.
Begüm:
18:04 te eve varıcaksın?
Saat gibisin valla…Ben... saat kaçta uyandığımı hatırlamıyorum, uzun bi duş aldım,
daha kahvaltı etmedim (etsem iyi olur saat 11 de dersim var... Uff). Yakında da
çıkıcam, 4 dakikalık yolum var üniversiteye varmak için ama olsun yine geç kalıcam
(çok ilginç değil mi, ne kadar yakın otursam, o kadar geç kalıyorum...), gene kıpış
kıpış olucağaz o sınıfta çünkü bütün öğrenciler bu dersi kaçırmak istemiyorlar
(siyasete genel bakış), ben de pis kokan ama nedense beni çok seven bi arkadaşımın
yanına oturmamak için duva edicem, dersi takip etmiyip herhalde resime benzer
bi şeyler yapıcağam, ders bitince de vicdan azabı geçiricem "Neden
neden!". Bu öğlen gene aburcubur yiyeceğem, saat 15:30 da yeni bir dersim
var onu bi çalışmam gerekiyor. Bu akşam da herhalde zombi şeklinde televizyonun
ve bilgisayarın önünde gerzek gibi dikilicem… Bu arada söyle Ege'ye eyer üstüne
değiştirmese artık, Begüm (yani ben, hani unutuysan) ona yılbaşı için bi şey
almıcak... Bu arada ne istiyor bu oğlan?
Hadi Banuş, seni çok öpüyorum, ve lütfen türkçem hakkında bi şey deme. Bilmeden farkındayım bir sürü yanlış olduğundan, gül lütfen.
Hadi Banuş, seni çok öpüyorum, ve lütfen türkçem hakkında bi şey deme. Bilmeden farkındayım bir sürü yanlış olduğundan, gül lütfen.
(1
saat sonra)
Begüm:
Artık cevap
vermiyorsun? Yoksa kınadınmı beni? Khe khe khe, hoca daha halla gelmedi. İnşallah
yamurun altında şemsiyesiz boşuna gelmedim...
Banu:
E sen “daha kahvaltı
etmedim, 11'de de derse gidecem” falan deyince ben de yazmadım, ne bileyim
senin internetinle dolaştığını. Ege'ye mesajını ileteceğim. Ne istediğini
bilmiyorum, zaten yılbaşından önce doğumgünü var (24 Kasım), doğumgünü için
bizden kamera bekliyor, film çekecekmiş, bi arkadaşıyla senaryosunu bile
yazıyorlar. Ama süperzeka oldukları için uzayda ve gelecek zamanda geçen bi
bilim-kurgu yazmaya kalkmışlar, uzay gemileri, robotlar, yarı robot yarı
insanlar falan, ne arasan var, sanırsın ki Matrix'i çevirecekler, "sizin
dekorlar kostümler çok para tutar, biraz daha günlük yaşama yönelik bir şeyler
düşünün isterseniz" dedim.
Sen hocayı dinlemiyor
musun?
Begüm:
Hoca daha yoktu
ki! Üstelik bütün üniversitede bedava Wifi var. Söyle Star trek artık
out, bence Matrix tende daha iyi bir sey olamaz, (bence), ondan neden böcek, eşek
gibi şeyler hakkında film yapmıyorlar? Bu arada 12 yaşındaki oğlan cep telefonu
almadan kamera alırsanız ben kendimi penceremden atarım. Eee yok, söylediğim,
Ege'ye kamera alırsanız kısaca. Bu arada annem duymasın. Valla alır.
26 Kasım 2007
Begüm
bana biz Cenevre’deyken çektiği bir fotoğrafımı yolluyor.
Begüm:
Sana bu resmini yollamışmıydım?
Banu:
Hayır, yollamamıştın,
sizin koltuk ve tablo falan çok güzel çıkmış, ben de oraya
yanlışlıkla düşmüşüm gibi görünüyor ama gene de fena çıkmamışım...
Merci
Begüm:
Hahaha öyle deme ama, o
fotorafını pek bi seviyorum.
26 Kasım 2007
Banu:
Aplacıım ve de Selamisim,
siz bugün itibariynen tamı tamına 19 yıldır evli olma durumuna hasıl oldunuz.
Ben de sizi bir kutlayayım dedim.
EVLİLİK YILDÖNÜMÜNÜZ
KUTLU MUTLU OSSUUUUUNNN....
Mühüm not: Cuma akşamı,
Ege'nin hoşuna gitsin derseniz Selamisi ona bi suşi yapabilir, hani şu yosuna
sarılanlara bayılıyor. Ankara'da suşi malzemesi nereden alınır derseniz bkz. Beril,
ev tel: …, iş tel: …, cep tel: …
(2
saat sonra)
Banu:
Aman tamam, 19 değil
20'ymiş, bi hesap hatası yapmışım, bunun için bana küsmenize gerek yoktu, ne
var yani, tamam mükemmelim ama o kadar da değil, ben de arada hata yapabilirim,
di mi?
(2
saat sonra)
Banu:
Yav neden kimse benle
konuşmuyor? Burada başçavuşun eşee mi şaapıyo? Siz Cenevre'deyken benim
mesajlarıma daha hızlı cevap veriyodunuz. Şimdi hemen ukala ukala "ne
cevabı, soru yok ki mesajında" demeyin, en azından, "Allah belanı
versin" dozunda kısa, soğuk, mesafeli bi "teşekkür ederim(z)"
bile olurdu, ya da "Cuma akşamı suşi muşi yapamayız, zaten karnınızı
doyurup gelin, biz artık et niyetine ayakkabıların köselelerini yiyoruz"
falan, ne biliyim yani işte bişiler...
Bu hafta da her gün Deniz'in
toplantıları var, gece geç geliyor, benim de eve gelip Ege'yi alıp şehre gitme
ve vakitlice dönme (malum, Ege okula gidiyor) donanımım (yani 2. araba)
olmadığından armut gibi oturuyorum evde, gerçi yeni işimle ilgili çalışıyorum
akşamları ama en azından halam gitmeden bi akşam geleyim istiyordum. Olmayacak
herhalde. Neyse ben sizi meşgul etmeyim.
İyi günler
Apla:
Banusu ben seni hiç
cevapsız bırakır mıyım? Selami gerekli cevabı verdi sanıyordum. Tabii ki sushi
yapabiliriz ama bizim niyetimiz annemlerin de gelmesi ve raclette night yapmak
idi. Ama dayımın durumu nedeniyle onların gelebileceklerini sanmıyorum. Bu
çerçevede herhalde sushi olacak. Ama gordüğün üzere illa ki denişik bişi
yapacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder