28 Nisan 2016 Perşembe

Harry Potter, Konser, CD'ler

07 Haziran 2004

Banu:
Yarın Harry'ye gidiyoruz di mi? Ege de gelecek. Acaba diyorum, Gülsev bugünden mi bilet alsa, şöyle iyi bir yerden?

Aslan:
Sen bilmiyorsun tabii, biz aramızda sır tuttuk bunu, Gülsev’e cep telefonu aldık pazar günü. Numarası 0 532 ... Bi de işe başladı, numarası …, yani aranınca ulaşılabilir. Original sesin saati uygun ancak.

Banu:
Aman tamam, ben ararım, belki siz de bunu düşünmüş ve halihazırda hayata geçirmiş olabilirsiniz, ben de akıl veriyor gibi ukalalık yapıyor olmayım diye önceden seni yoklamak istemiştim ama anlaşılan sen de bir anlayış abidesi olarak tarihe geçeceksin.

Aslan:
Frenze ve arkadaşları da anlaşılamamışlardı aynı konuda.

(1 saat sonra)

Aslan:
Sayın filim izleyicisi,
Az önce telefon ederek, biletleri almak üzere olan ve Potter'in dilinin ne olması gerektiğini soran kuzene, Türkçe olsun (filim 18.10 da başlıyor) deme yürekliliğini, fedakarlığını, dürüstlüğünü, çocukseverliğini, inceliğini, uzakgörüşlülüğünü göstermiş bulunuyorum.

Banu:
E o zaman ben ve Ege seni çok çok öperiz.

25 Haziran 2004

Aslan:
Bu akşam saat 20.00 de Migros'da, Hasan YÜKSELİR'in konserine gitmek üzere bir hareket içindeyiz. (Gülsev ve ben). İlgilenebileceklerin yanıtını 118 dakika içinde bekliyorum.

Banu:
Şöyle ki; Deniz'in akşam işi varmış ama bana "çok iyidir türküleri" dedi ki, benim zaten bir müzik dinlemek için bu şekilde enerji sarfetmeyi anlama güçlüğü çektiğim düşünülürse, hiç de kendime yakın bulmadığım "türkü" dinlemek için böyle bir faaliyet içine girmek fikrinin üzerimdeki etkilerini anlayabilirsin. Ancak sen "ille de senle Ege'yi taşıyayım, götüreyim getireyim" dersen, seni mi kıracam, geliriz, ben de oğlumu gezdiririm, hatta belki o sizle konseri dinler, ben kendim dükkanları gezerim, haftaya da babamın yaşgünü, ona bi hediye almam lazım zaten, valla bak bu hakketten iyi fikir. Ancak Ege 6.30'da geliyor. O saatten sonra (yani en az 15 dak. sonra gel ki Ege üstünü falan değiştirsin) gelirsen biz hazır oluruz. Tamam mı?

Aslan:
Tamam değil maalesef, çünkü ben işten çıkar çıkmaz klimalı otomatik vitesli arabamla Migrosa gidip Gülsevle buluşacağım, gelebilirseniz, sizinle ancak orada buluşabiliriz, 16 dakika içinde yanıt verirsen ben de Gülseve biletleri ayırtmasını söyleyebilirim.

Banu:
Maalesef, dediğim gibi Ege 6.30'da geliyor ve Deniz de her zamanki gibi arabayı aldığı için size katılamayacağız gibi görünüyor. Bu durumda size iyi eğlenceler.

02 Temmuz 2004

Aslan:
Demek ki bütün bu yanlışlıkların, gülünesi-acınası durumlarımızın farkında olan bizler, birer mum yakmalıyız ki, karanlıklar azalsın diyecektim ama boşverelim en iyisi şimdilik, bugün tatilimden önceki son gün, senin de öyle, öyleyse lay lay lom bakalım hayata..

Banu:
Zaten en önemli şeyi de unutmadım, Harry Potter CD'lerini...... Şimdi önümüzdeki engel, öğlen getirmeyi unutmam olabilir ki, bu ihtimalin gerçekleşme olasılığını bertaraf edebilmek için CD'leri boynuma asmayı düşünüyorum.

Aslan:
Pek ince düşünmüşsün, çok memnun oldum ancak, Gülsev’in yeğeni hem Hermion ve Harry'i hem de Lara Croft'u hiç sevmiyormuş, ben de oturur kendim izlerim..

Banu:
Allaalla, bu çocuk sizin aileden değil mi? Harry Potter'ı sevmemek ne demek? İlginç...
Dikkat ettiysen Lara Croft'la ilgili bişi demiyorum. Niye? Çünkü Harry Potter'a fazlaca odaklanmışım, onları akşam aklıma gelip de çantama atınca, görevini başarıyla yerine getiren bir insanın iç huzuruyla, kafamda konuyu kapattım, yani öbürkü hiç aklıma gelmedi, bu durumda ben de "unuttuğu konuda hiç oralı olmayan kadın"ı oynuyorum.

Yani anladığım kadarıyla sen gene de CD'leri istiyorsun?

Aslan:
Sorulur mu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder