25 Nisan 2016 Pazartesi

Güvercin Yumurtası, Michael Jackson, Saç Kestirme Üzerine

03 Aralık 2003

Bi arkadaşım bi sıcak şarap tarifi yollamış, içinde “mahlep likörü” diye bir şey geçiyor, ben de bunu ilk defa duyuyorum.

Banu:
Yani güselim, bak vallayi merakımdan soruyorum, "mahlep likörü"nün salep ile bi alakası var
mı? Yoksa bu, şu herkesin bildiği, hani her evde ve dahi evin her dolabında ve kapı arkalarında bulundurulan, evde pirinç olması kadar doğal olan "mahlep likörü" mü? Ne lan bu? Sahici bişi mi? Bak ben biliyosun 2 hafta Ankara'nın bütün şarküterilerinde güvercin yumurtası aramıştım. Bi allaan kulu da bana "bıldırcın yumurtası olmasın" demediydi. Salak herifler, ben n'apacam güvercin yumurtasını, alıp kuluçka kompleksimi mi giderecem, töbe töbe. Neyse yani aynı duruma düşmeyelim diye şeettim. 

05 Aralık 2003

Barış, Michael Jackson’ın tipinin nereden nereye geldiğini gösteren bir animasyon yollamış.

Banu:
Yani gerçekten de sevimli siyah küçük bir erkek çocuğun, nasıl olup da çirkin beyaz yetişkin bir kadına dönüşebildiğini anlamak mümkün değil. Halbuki ben bu herifin, yani kadının, yani kadın-adamın Thriller (böyle mi yazılıyodu?) klibini pek severdim...

Barış:
Niye öyle düşünüyosun ki, adam yüzakıyla çıkmış işte.

Banu:
Ay Barış, aslında atışıp durmayı çok istiyorum ama bugün allaama yan bakıyorum. Halim yok, zaten kafam da çalışmıyor. Soyna...

Barış:
Peki. Fikrini değiştirirsen burdayım.

05 Aralık 2003

Barış, “Aynı konunun 3 versiyonu” diye bir yazı yollamış. Saç kestirme üzerine kadın-erkek, kadın-kadın ve erkek-erkek muhabbeti, anlaşılacağı üzere birincide kadın erkeği yiyor, ikincide gayet iç bayıcı uzuuun bir kadın sohbeti, üçüncüde ise “Saçını mı kestirdin?/Evet /Sıhhatler olsun abi!. /Sağ ol…” şeklinde kısa bir sohbet var, “Olay budur…” diye de bitiyor.

Banu:
Ben bunu cuma günü yarım yamalak okumuşum, şimdi dikkatli okudum da, bazı konuları erkeklerin kendilerine yontmak için nasıl numara çevirdiklerini görünce, aslında buradaki 3. versiyon dialogda olduğu kadar naif olmadıkları sonucuna varmak kolaylaşıyor. Örneğin ilk, ve dikkat çekilmek istenen dialog "saç kesilmeden önceki" bi dialog olup, saç kesildikten sonraki dialogları içeren 2. ve 3. dialoglarla karıştırılmaması gerekir. Çünkü bu kadar bunaltıcı bir insan için (birinci dialogdaki kadın doğal afet gibi) karşısındakinin kadın veya erkek olması farketmez. Önemli gördüğü bir problemle ilgili çözüm önerilerinin hepsinin de neden uygulanamayacağını kesin olarak bilen, müthiş öngörü sahibi ve sürekli olarak "çözüm yok"a sığınan bir yığın insan tanıdım, hem kadın hem erkek. Ayrıca 3. versiyon kadar kısa ve öz olan kadın/kadın dialogları olduğu gibi, 2. versiyon kadar uzun, ve hatta artık "geyik" kategorisinde değerlendirilebilecek erkek/erkek dialogları da vardır. Ben kendi adıma şunu söyleyebilirim, genellikle birisindeki değişiklikle ilgili fikir beyan etmenin, o değişikliğin farkedilmiş olmasından ötürü o insana verilen değer (ya da tam tersi) dışında bir önemi yoktur. O kişiye karşı duyarlı ve dikkatli olduğunu göstermek için kullanılmalıdır. Yani birisinin bana "üstündeki sana çok yakışmış" demesinde beni mutlu eden şey, bişeyin bana yakışması değil bunun farkedilmiş olmasıdır...

Nasıl gidiyorum? Fena değil ha! 

Barış:
Evet çok iyi.... Arkadaşlar, buralarda 1 yerde 1 tabanca olacaktı...

Banu:
De get! Ben olmasam sabah sabah, hatta zabaan köründe, bitmez tükenmez enercisiyle seni kim gülümsetecek? Güne iyi başlamanı sağlıyorum, daannestiyon?

Barış:
Ya evet...... Dannn...... 

1 yorum:

  1. Barış'ın keyfekederi varsa onu da takip etmek istiyorum.Admin, lütfen ilgilen!

    YanıtlaSil