31 Ağustos 2004
Banu:
Eeeee Aplaanım, ne var
ne yoksunuz? Boş zamanlarınızda yeni aldığınız eteklere çamaşır suyu
döküyomuşunuz, hadi bakalım, hayırlısı, bu nasıl bi eğlence anlamadım ama senin
hikmetinden sual olunmaz. Nasıl istiyosan ööle yap.
hikmetinden sual olunmaz. Nasıl istiyosan ööle yap.
Ege'nin kolesterolü
yüksek çıktı, iyi mi? Eh herkesin eğlencesi başka türlü, biz de bööle varlığını
ispatlamak için üstüne kömür tozu atarak görünür kılmaya çalıştığımız
çocuğumuzda kolesterol buluyoruz. Tabi artık sabah akşam otlamaya götürecem
onu. Masabirin yaaaa! Nerden bulurum böle şeyleri anlamam ki. Üstelik ASO'su da
yüksek çıktı. Neyse, bugün tabi ki yaka paça doktora götürüyorum, bakalım o ne
diyecek.
Öpüldün
Banu:
(4
saat sonra) Alooooo, kime söylüyorum ben yaaa!!!!!
Çattık ha! Gene sohbetine doyum olmuyo...
Apla:
(2 gün sonra) Ne o
oğlanda kolesterol çıkmış ha?
Banu:
Heee... Diyorum ya,
nerde ne kadar abık sıbık sey varsa bizi buluyor. Yakında varis veya böbreğinde
taş falan da çıkabilir. Ama doktor bunun ööle aileden geçen ve uzun vadede
çocukta ciddi kalp problemi falan yaratan cinsten, yani ırsi olduğunu gösteren
bi seviyede olmadığını (210'du), bunun büyük ihtimalle son zamanlarda
yediği-içtiği şeylerle ilgili bir yükselme olduğunu söyledi. Yani işte
hayvansal gıdaları biraz azaltın, sebze ve beyaz et ağırlıklı beslensin, falan
dedi. Artık her akşam 1 sini dolusu salata, yanında da 1-2 lokma yemek
koyuyorum. Ege'ye seslenince "möö" demeye başladı, neden bilmem. Yani
asayiş berkemal, telaşlanacak bi durum yok.
Bi de bi haşere ayvanı
musallat oldu çocuma, tam da don lastiğinin hizasında, belinde fink atıyo, bi
de güzel otlanıyo. Ama kabartıları görsen kurdeşen döküyo sanırsın. Acaba bi
örümcek, ya da daha fenası pire falan mı diye habire giydiği şortların falan
belini, lastiğini iyice açarak kontrol ediyorum, yatağı pikeyi bi attırıyorum,
ters yüz ediyorum falan ama 3 gecede 8-10 yerinden şişlendi çocum. Önce sivri
sinek falan sandım, hani bu da biraz alerjik ya, ondan bu kadar kabardı herhal
dedim ama doktor bunun haşere saldırısı oldunu söyledi. Aman sen şimdi 2 kabarcık
için doktora mı götürdün manyak, falan dersin, tabi ki bunun için götürmedim,
yani gerek kalmadı, diğer tahlil sonuçlarını göstermeye gittiğimizde onu da
gösteriverdimdi, pire falan olabilir, diye de o dedi.
Zaten gözündeki
arpacığı da geçmiyor.
Aman neyse işte, netçe
itibariynen herkesler iyi ve afiyette.
Apla:
Öbür tahlilleri niye
yaptırdın peki? Bu arada donlarını ve fanilelerini, lastikleri dahil ütülemeyi
dene. Dakar’dayken, sinekler ve haşaratlar ipe asılı çamaşırların üstüne
yumurtalarını bırakırlardı, giyince de vücuduna geçerdi, o yüzden herşey
ütülenirdi. Yani 9 yaşında kolesterol olduğuna göre, bu da olabilir.
Banu:
Bu ne biçim soru? Bi
düşün bakim ben bu tahlilleri niye yaptırmış olabilirim? Tabi ki, acaba
gözümden kaçan bişi var mı, diye belamı arıyodum, buldum. Gözümden kaçan kıçıma
kaçtı, töbe töbe.
Şu ütü işi iyi akıl.
Ben gerçi zaten herşeyi buharlı ve de 400 dolarlık ütüyle ütülüyordum ama
lastiklerine basmıyordum. Tamam, artık lastikleri de şaaparım. Aman tanrım
düztabanlığımın boyutları inanılmaz. Yani baksana, Senegal'den Türkiye'ye 2
haşerenin yolu düşmüştür, onlar da bizim evi buldu.
Bu arada, Begüm'ün
Şubat Tatili tarihlerini öğrendin mi? Yarın gelecez ya, bi an önce öğrenmem
lazım.
Apla:
Ben de sana ruh hastası
demeye çalışıyordum ama sen daha güzel anlatmışsın. Begüm’ün okulu bugün
başladı, tatillerini bu akşam öğreneceğim. Seni yarın bilgilendirsem çok geç
olur mu?
Banu:
E biraz uçuşumuzu
geciktirir ama n'apalım, olsun bari, ama bak yarından sonraya da kalmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder