3 Nisan 2016 Pazar

Ege'nin Oyunu, Piknik, Kayak Tatili

06 Eylül 2004

Apla:
Ege benden bir oyun istiyordu ya, adını bir kağıda yazıp vermişti. Mail attim, “ben o kağıdı kaybettim, oyunun adı neydi” diye, gelen cevaba bak: “O kağıtta yazan play station
oyununun adı Gran Turismo idi. Bu sefer oyunun adını kaybetmemeye calış. Seni çok özledim (esas konuya giriş cümlesi olarak çok başarılı buldum). Şimdi oyunun adını bildiğine göre o oyunu bana alabilirsin.”

Banu:
Literatürde bu tip giriş-gelişme-sonuç içeren yazılar "daldan dala atlar yar osmana yandım" şeklinde tanımlanıyor.

Geçen gün de bana "bir balıkta kaç tane hücre vardır?" diye sordu. 300 milyar, dedim. Nerden biliyosun, dedi. Bilmiyorum, salladım, dedim. Böyle yapınca da çok bozuluyo.

14 Eylül 2004

Deniz bana bir piknik organizasyonu ile ilgili bir mesaj yolladı.

Deniz:
Lütfen konuyu değerlendir, akşam konuşalım. Ona göre cevap vereceğim. Deniz

Banu:
Canım kocacım, mesajını şöyle algılıyorum:
"Banucuğum, canım, asağıda bir piknik önerisi bulacaksın. Ne dersin? Hoş olabilir, benim için farketmez, ben seninle eşeen kötüne bile giderim, ama eğer gideceksek yarın bilgi vermem gerek, sen bunu bi düşün, o güzel kafanın içinde bi değerlendir, belki Beriller'e veya Aslanlar'a da söyleyebiliriz, akşam konuşalım, tamam mı güzelim, öptüm seni".

Yani herhalde böyle demek istedin, yoksa bu mesajı olduğu gibi algılamaya kalkarsam, şöyle oluyor:
"Bana bak kadın, çok konuşma, şu pikniğe gideceksek gidelim, uzatma, dır dır çekemem" gibi. Bu durumda benim sana şöyle bir cevap vermem gerek: "Neeeey??!!! Memurunla mı konuşuyosun len, değerlendirmiyorum da gelmiyorum da, zaten geçen haftaki kahvaltıda kıçımız dondu, kendine başka bi köle bul, yürrrrrüüü...".

Ama herhalde 1. seçenekteki gibi demek istemişindir, diye düşünüyorum. Bu durumda şöyle bi cevap veriyorum: "Tamam tatlım, akşam konuşalım, olabilir tabi, ama benim 120 milyonum yok, senin varsa gidelim, Aslanlar ev taşıyacaklar, herhalde gelemezler ama Beriller'e sorabilirim".
Öptüm

16 Eylül 2004

Ablamlar yurtdışında. Kayak tatili için ayarlama yapmaya çalışıyoruz.

Apla:
Daha önce çocukların okul tatili tarihlerini karşılaştırmış mıydık bilmiyorum. Begüm’ün okulu 12-27 Şubat arası tatil. Eminim Ege’ninki de 29 Ocak-13 Şubat’tır. Oğlanın bir hafta okuldan geri kalması sizi gerer mi? 

Banu:
Oğlanın okuldan 1 hafta geri kalması katiyen bizi germez ancak daha vahim bir durum var ki o da Şubat tatilini bizim süper zeka yöneticilerin 20 Ocak'ta başlayan kurban-şeker (hangisi bilmiyorum) bayramıyla birleştirmeye kalkmaları durumu. Ve inan bana kesinlikle olmıcak bişi diil, neyse ben Şubat tatilinin tarihini öğrenmek için, İlköğretim Genel Müdürlüğü'ne mesaj attım, cevap bekliyorum. Evde böcek çıkınca da Çevre Bakanlığını arıyorum zaten.

Apla:
Yani ilköğretim genel müdürlüğünde zahmet edip mesajlari açan ve biraz daha zahmet edip onlara cevap veren varsa, bu memleket köşeyi dönmüş demektir.

Banu:
Ah! Beni canevimden vurdun, tabi ki öle bişi yok, neticede ben tatil bilgilerini okuldan aldım.

Apla:
Sen bir de çevre bakanlığını dene

Banu:
Ben Mal Müdürlüğü'nden umutluyum...

Apla:
12-19 Şubat 2005 tarihleri için şu aşağıdaki adresteki şale halen kiralik. 2639 euros. Selmalar gelecekse tutalım derim.  Ege’yle Selma’nın kızını saymazsak adam başı 330 euros yapıyor.

Bunun dışında Morzine’de 1950 euros’ya şöminesiz 10 (veya 12 kişilik unuttum, not etmemişim) bir apartman ve 2800 euros’ya 12 kişilik şomineli bir şale var. İkisi de köyün içindeymiş ve liftlere yakınmış. Bu ikisi için de hesapta rezervasyondaki kız bana mail atacaktı, hala gelmedi, gelince onu da aktarırım.

Chamonix’de en yakın lifte 6 km mesafede (ama kapının önünden ski bus geçiyormuş) bir adet şöminesiz 8 kişilik şale (9 olmaz dedi) 1070 euros. Ayrıca iki adet 5 kişilik şale var biri şömineli, 660 (şomine farkı) ve 450 euros’dan toplam 1110 euros yapıyor. (2639 ile  1110 arasinda da ciddi fark var.) Yanlız beş kişilik şaleye şömine keyfi yapacaz diye 10 kişi doluşabilir miyiz bilmiyorum. Burada ayrıca otelleri de varmış, o da günlük iki kişi kahvaltısız 60 euros. Yani iki günlüğüne falan uğrayacak misafirler için.

Sanki Crans Montana’da falan da birşeyler arasak mı diyorum

Neyse yorumlarınızı acilen bekliyorum.

Banu:
1) x@yahoo.com Selami'nin mail adresi ise, Ankara'ya geldiğinde bana söylediğin y@yahoo.com kimin adresi? Ben elalemin adamlarına açık saçık fıkralar, karikatürler mi atıp duruyorum? Yok eğer ikisi de Selami'nin adresi ise neden 2 tane adresi var?

2) Öncelikle, tarihsel bi problemimiz var, 12-19 Şubat tarihleri için hiç bi durum bize uygun olmayabilir, ya da eğer o tarihte gelecek olursak, Ege'nin okulu çoktan başlamış olacağı için, sadece o hafta için, ayın 11'inde gelip, 20'sinde dönmece yapabiliriz, felan, eh kaderde varsa bu, neye yarar şu?

3) Soyna, bu....bu....nedir.. bu? ikibinaltıyüaaahhh.... ay fena oldum, bi baygınlık hissi geldi üstüme, ay.... ay...., bu 2690'lıkın özel pisti mi var, yollarına gül mü döküyo, ısıtmalı havuzu mu var, nedir yani? Ama 1110 ile 2690 arasındaki farkı algıladığın için seni tebrik ediyorum, hesabın bayaa kuvvetli, gerçi sen de çaptan düşmüşün, bu seçenekler arasında 2800'lükten yana olmanı beklerdim, gitmiş ucuzunu tutalım diyosun, hiç yakıştıramadım, n'olcan sen bööle? Cimrilik tamam da, bi yere kadar yani. Aman tamam, bana ne soruyosun ki zaten, yani ciddiden fikrimi soruyosan çadır kuralım dicem ama, bu fikrimin itibar görmeyeceği hissi doğdu içime. Ben şunu diyorum, bi kere pistlere mistlere ööle 6-100 km falan uzak olmayalım, sabah kahvaltı öncesi 2 tur kaymazsam kendime gelemiyorum da, neyse, sayiden yakın olsun, zaten 1 haftalına gelcez, onun da yarısı miken bus'te geçmesin.

4) Bilmem görüşlerimin sana bi faydacı oldu mu? Aslında, toplamda bakarsan, bişi demiş değilim, anca geyik yaptım.

5) Öpüldün(üz)

Bu arada birden merak ettim, neden Ege'nin 1 hafta okuldan uzak kalması söz konusu da (bkz.geçen haftaki mesajlar) Begüm'ün değil? Yani Begüm'ün 1 haftalık kaybı toplaması, Ege'ninkinden daha kolay olmaz mı? Yani şu tarihleri 24-30 Ocak yapsak olma mı? Bak o zaman biz de, bayramla da birleştirip 2.5 hafta kalabiliriz. Hem Selma’nın kızı da okula gitmiyo mu? Hele ki eğer biz faniler gibi Türkiye'de gidiyosa, bu seçenek onların da daha çok işine gelmez mi??!! Bilmem ne demek istediğimi anlayabiliyo musun? Senin için de çok zor biliyorum, yani biz teferruatlar dururken neden senin fedakarlık yapmanın söz konusu olduğunu anlayamıyosun, kendini çok da fazla zorlama, sen şimdi kısa devre yapıp şoka girersin, neyse boşver, nasıl olduysa böyle garip bi fikir aklıma geliverdi, anarşist miyim neyim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder