17 Haziran 2004
Banu:
Sen
işe bu saatte mi gidiyosun? Rezalet! Benden 2.5 saat sonra. Allayim ciddiden
kör et beni yaaaaa...
Apla:
Yani işe bu saatte
geldiğimi nereden çıkardın? Telefon mu ettin?
Banu:
Hayır,
imkanlarım var benim, başımdaki haleye hiç dikkat etmedin mi? Herşeyi görür,
bilirim, ya da kamera yerleştirmiştim, oradan gözlüyorum seni... töbe töbe.
Maillerini açmaya başladın ya! Bana hep geri bildirimler geliyo da o bakımdan.
Ne yani aslında 2 saattir işteydin de sağda solda lak lak yapmaktan yerine mi
yeni geldin? Nedir yani?
Apla:
Hayır evvelsi gün sistit oldum. Doktor ‘ağır enfeksiyon
var ve biraz da böbreklere sıçramış gibi duruyor’ dedi. O yüzden iki gündür
sabahları yataktan kalkamayacak kadar yorgun oluyorum. Sürünerek kalkıyorum.
Piskolojik de olabilir. Yoksam ben her sabah dokuz civarlarında burada olmaya
çalışıyorum. Annemlere sistit olduğumu söyledim ama fazla çarptığını
söylemedim, sen bu açığı kapa da annem bu akşam uyumasın.
Banu:
Allaalla,
daha önce sistit olan birini hiç görmemiştim, gerçi seni de görmüyorum ama
olsun, bu sistitin ‘sittiret’le bi alakası var mı? Hayır yani merakımdan
soruyorum, "ağır enfeksiyon" olup böbreklere sıçrarken sen gazın mı
var zannettin? Bu sittiret, ya da adı herneyse, olduğunda habire çişin
gelmiyo mu? Ateşin çıkmıyo mu? Kötün yanmıyo mu? Ağrı sızı olmuyo mu? Yani
ipucunun biri olmasa başkası dikkatini çekmedi mi? Sen salak mısın?
Bi
de bu üşütmekle ilgili bi hastalık diil mi? Yani bu mevsimde bu kadar nerde
üşüttün? Sana diyorum her müşteriyi alma diye. Allah bilir bu seferkinin de
balkon fentezisi vardı, oralarda öööle üşüttün tabi, di mi? Ay ne diyim ben
sana, geçmiş olsun bakalım. Antübütük alıyo musun? Ayrıca mesajında "fazla
çarptığını söylemedim" derken ne kastediyoduysan, ben bişi anlamadım.
Apla:
Tabii ki çiş yaparken
sonunda “Yandım Allah” olunca hemen doktora gittim. Yani sallanıp sallanıp
yumurta kapıya dayanınca dohtora gitme durumu yok. Ayrıca bunun üşütmeyle de
alakası yokmuş, bir yerden mikrop kapabilirmişim falan filan. Fazla çarpması,
iki gün kendimi cok yorgun hissetmemdi.
18 Haziran 2004
Banu:
Bir
Cuma'nın daha 4.30'una gelmiş bulunmaktayız. Programımızın sonuna gelirkeeen...
Nispet
yapıyo gibi olmasın ama ben yarım saat sonra çıkıyorum. Evime gitçem ki boş! Ne
saadet. Ege halada, Deniz de akşam geç gelecek, Ege'nin de onla geleceğini göz
önünde bulundurursak, yaklaşık 4 saat boş vaktim olacak. Keyfe bak! Diyeceksin
ki ne yapcan? Hiiiç, ama etrafta hareket olmaması bile bana huzur veriyor.
Bu arada Deniz'in yazlığa gelememesi
gündemde. Bu durumda bir ben bir kendim olaraktan Ege'yle bi başıma ne bok
yicem dersin? Geçen sene gelen tayfa niyeyse lafını bile etmiyor. Hatta kazara gelmek
durumuna falan kalmamak için herkes bütün ayarlamalarını çoktan yaptı. Hayret
bi durum yani. Bi kaç vukuat oldu diye, bu kadar da tırsılmaz ki canım. Hayır
yani bişi değil, Ege'yle denize falan da gidip gelemem, valla bilmiyorum ne
halt etcem. Ama geçen günkü şeytan bacaa kırma operasyonundan sonra annemlere
"hazırlanın, 17 Temmuzda Güzelçamlı'ya gidiyoruz, itiraz istemem"
diyebilirim gibi geliyor. Du bakali n'olcek...
Haftanın son mesajının sonu. Öpüldün.
Apla:
Ay
bence de valla kuzu kuzu gelirler. Yalnız arabayı sen kullanma, malum dama
falan çıkıyorsun.
9
Ağustos itibariyle Ankara’da olsunlar da….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder