18 Mart 2016 Cuma

Binbir Gece, Akçakoca

25 Nisan 2007

Binbir Gece’yi izliyoruz.

Banu:
Değerli binbirgecedaşlarım, dün akşam, hoş bir tesadüf eseri, ben tam sigaramı çayımı ve
dahi çekirdeğimi yanıma almış, Ege'yi yatmaya yollamış ve Deniz'i odaya kilitlemiş bir şekilde, huzur içinde dizimi seyretmek üzere koltuğuma yerleşmişken, elektriklerin kesilmesini nasıl yorumlayacağımı bilememenin acısını çekiyorum. Elektrikler kesildikten sonra uzunca bir süre ekrana bakmaya devam etmişim, içimde bir umut vardı "belki yayındandır" diye, derken bir kuyunun dibinden Deniz'in "Banu, Banu, tamam canım, geçti, kendine gel" diyen sesini duydum, bileklerime kolonya sürüyordu. Ege gözyaşları içinde "size anne diyebilir miyim?" diyerek kollarıma atıldı, vb.
Şeyini şeettiğimin elektriği dizinin ilk 10 dakikası ile son 10 dakikası arasındaki zamanda da gelmedi üstelik. Çok fazla birşey kaçırmadığımı tahmin ediyorum ancak, ancak ve ancak benim gibi takıntılı birinin ne hale geldiğini düşünebiliyor musunuz? (bkz. Yukarıdaki paragraf)
Lütfen biri bana dün neler olduğunu anlatabilir mi?

Beril:
Canımcım, senin için nasıl üzüldüm, ama ne diyim insan bi UPS alır yanı.... Cuma akşamı anlatıciğim sana (aklıma gelenleri not etmeye başladım) muck muck

05 Haziran 2007

Banu:
Beril'ciğim, biz 23-27 Haziran arasını Akçakoca'daki malikanenizde geçirmenin en hayırlısı olduğuna karar verdik. Mangalı yakın, geliyoz (hani çok mangal düşkünü bi aileyizdir ya, mangalsız hayat düşünemeyiz biz).

Beril:
İsteğinizi ailemizin biricik reisine ileteceğim, bürokratik işlemler ne kadar sürer bilemiyorum, durumdan haberdar edeceğim. (küfür ettiğini mi duyuyorum cık cık cık çok ayıp...)

Banu:
s..tir!
Vay be, çok acayip bi ailesiniz vallayi, mangal yakma bürokrasisi ha??? İnternetten mi üye olunuyo buna? Tek kumandayla hallediliyo mu? Merkezi sistem mi yerel mi? Hangi bakanlığa bağlı? Hayır yani merak ettim de...

Beril:
Yok lan! Mangal olayı kolay biliyosun, Beril etleri al, hazırla, kömür al, çıra al, kiprit getir, yelpaze getir, sofrayı hazırla, zeytinyağlıları pişir, soğut, yedir, sittir git bulaşıkları yıka felan o kolay yanı... canım kocam çok yorulacak ama napalım?
Ben henüz kocayla görüşüp de konuşamadım da, kendileri ne derler, ne isterler bilemiyorum o açıdan yanı...Kendisi cuma günü dönecekler, hafta sonu konuşur beraberce programı yaparız tamam mıdır? Öptüm seni

Banu:
Ay cınım cınım cınım, bu sefer ben de varım ya, ben sana yardım ederim, ya da acaba kocana yardım etmek daha mı çıkarıma olur? Bak şimdi bilemedim. Bu arada ben iyileşemiyorum, hani geçen hafta yazmıştım, “canhıraş hapşırıklar, boğaz ağrısı, yutkunma zorluğu, halsizlik, bitkinlik, kazan gibi bir kafa, çakmak çakmak gözler ve sürekli akan bir burundan mütevellit keyifsizlik durumu” o kadar yavaş düzeliyor ki, 23'üne kadar ancak toparlayacak gibiyim. Ama sabahları enercik oluyorum, öğleden sonra kafa kazan durumları başlıyor. Burnumdan akanları anlatmayım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder