tane Deniz'le mesajlaşmam var, 1-2 Begümle, falan.
Tabi şimdi gene teee 2001’e dönüyoruz.
19 Ağustos 2001
Banu:
Sevgülü apla, merhaba, ne var ne yok? Bizden iyilik, tatilimizi ve akabinde
oğlumun sünnetini yapmış bulunmaktayız. Kırpık şeklinde dolanıyor ortalıkta.
Tatilde de Beriller’le birlikte, ucuz olsun diye, Marmaris’teki ... kampına
gidelim dedik, netekim gittik de, ancak oda inanılmaz kötüydü ve ertesi gün kalktık
Esin'in yazlığına gittik
(Kayınpederimin ameliyatından dolayı yazlık boştu), böylece 'ucuz tatil', oldu
hayatımızın en pahalı tatili, hani hazır ekonomik kriz, develüasyon, işten
çıkarılma ihtimali falan varken fırsatı kaçırmayalım dedik... Neyse hiç olmazsa
dinlendik diye kendimizi avutuyoruz.
17 Ocak 2002
Deniz
benden Ege’nin okulunun telefonunu istemiş, ifade şöyle “Banu okulun telefonunu
gönderir misin? Teşekkürler”
Banu:
Sevgili Denizciğim,
Sıcacık, sevgi ve
şefkat dolu mesajını aldım. Böyle küçük, sevimli ve Dışişleri Bakanlığı'nın
Katalonya Büyükelçiliğine yolladığı ultimatom havasındaki samimi notlarına
bayılıyorum. Ben sana senin kadar tatlı yazamam ama elimden geleni yapacağım.
AL SANA TELEFON NUMARASI:
…
24 Ocak 2002
Ablamlarla
hafta sonu kayağa gideceğiz. Bana mesaj atmış 'Saku'yu ne yapacağız?' diye. Saku,
Begüm’ün kedisi.
Banu:
Hmmm, şimdi bu Saku meselesi iyi soru! Ama bu soruyu neden bana sorduğunu anlamadım. Sorumsuz sahipleri kıçlarını kaydırmaya giden kedilere sıcak bir yuva bulan bi tip mi var bende? Bak ben benimkini (Ege) yanımda götürüyorum. Neyse gene de 1-2 öneride bulunabilirim:
Hmmm, şimdi bu Saku meselesi iyi soru! Ama bu soruyu neden bana sorduğunu anlamadım. Sorumsuz sahipleri kıçlarını kaydırmaya giden kedilere sıcak bir yuva bulan bi tip mi var bende? Bak ben benimkini (Ege) yanımda götürüyorum. Neyse gene de 1-2 öneride bulunabilirim:
1. Melek 1 gün sonra
gelmiyor mu? Ona bırak, 1 günü kurtarmış olursun, gerisini de o düşünsün.
2. Derin dondurucuya
koyalım, geldiğimizde bıraktığımız gibi buluruz, hem canı da sıkılmaz.
3. Anneme bırakalım.
Böylece bundan sonraki hayatımızda annemin tek kızı olur. Ben!
4. NASA'ya soralım.
Uzaya giden astronotlar kedilerini nereye bırakıyorlarmış?
5. Bakıcı tutalım.
Böylece döndüğümüzde fazla eşyalarından da kurtulmuş olursun.
6. Bu gece ona
Oblomov'u oku. Böylece bunalıma gireceğinden yokluğunuzu farketmez, kendine
gelene kadar da dönmüş oluruz.
7. Ya da, bana
sorduğuna göre, ben gelmiyeyim, oturup Saku'ya bakayım.
MANYAK! Ben ne bilim
senin kedini ne yapacağını. Biz gelmiyo olsak neyse...
Umarım yardımcı
olmuşumdur...
Bu arada Begüm’ün kar pantolonu Ege'ye oldu. Daha
doğrusu oldutturdum. Yani bahçıvan kısmı biraz boğazlı kazak gibi oldu ama
paçalarını 4 kere katlayınca gayet iyi idare edecek gibi. Bak bu demektir ki
Ege askere gidene kadar bunu giydirebiliriz, yani senin pantolon kendini 40
kere amorti edecek. Bundan büyük mutluluk olur mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder