26 Mart 2016 Cumartesi

Eşyalar Geldi, Ege'nin Dişi, "Üç Şişe" Vakası

08 Kasım 2003

Banu:
N'aptınız? Eşyalar geldi mi? Aman dikkat et de annem boşalan kutulardan birine "yanlışlıkla" Saku'yu koyup atmasın.

Ege'nin dün bir azı dişi çekildi. 2 gecedir ağrıdan uyuyamıyordu, ip gibi yaşlar iniyordu gözünden, meğer dolgusunun altından çürümüş dişi. Doktor "kanal tedavisi yapabiliriz ama bu yaş için hem çok eziyetli olur hem de 2-3 ay sonra tekrarlar" dedi. Biz de çektirdik. "Çekildi kurtuldum, artık ağrım olmayacak" diyor Ege. Artık kötü şeyleri "insanın 80 yıl dişinin ağrıması gibi bişi" gibi laflarla buna refere ederek ifade ediyor.

Bugün de veli toplantısı vardı. Özet olarak Ege'nin "kuralsız olduğu" ve "çok konuştuğu", "disiplinli olmadığı" gibi övgüler aldım. Haliynen "mükemmel çocuğu ile ilgili olarak olumsuz şeyler duyarak kroki duruma düşen anne" ruh halindeyim. Pek tadım yok. Kısa kesiyorum.

Öpüldünüz

Apla:
Kutuların hemen tamamı açıldı, evde herşey her yerde. Annemin nerenin temiz nerenin kirli olduğu konusundaki inançlarını takip edemediğimiz için sürekli hata yapıyoruz, annem de hani bağrını koparır gibi bir jest yapar ya o şekilde ortada dolaşıyor. Allahtan hataların çoğunu babam yapıyor. Saku zaten kirli yerden temize geçerken ayaklarını silmediği için annemin gözünden iyice düşmüş durumda. Haa bir de feci şekilde hasta oldu. Bugün hiçbişi yapmayın dedim. Muhtemelen akşam eve gittiğimde herşey bitmiş olur.

Ege'nin çekilen dişi süt dişi miydi, normal diş miydi?

Ögretmenlerine söyle, bu kadar çok övgüyü bir seferde yapmasınlar, ayakların yere değmeyecek.

Bu arada dayım geçenlerde iki kere telefon edip ‘penguen aldım, balkonda besliyorum’ falan gibi şeyler söyleyerek annemi çıldırtmaya çalıştı.

Öpüldün.

Banu: (10 gün sonra)
Güzelcim, artık herhalde tamamen yerleşmişinizdir. Selami bu sefer kaçamamış ha? Anneme telefonda böyle dediğim zaman, Selami ne dediğimi anlayıp alınmasın diye hiç renk vermeyen cevaplar veriyo veya "ha-ha-hı-ıı" şeklinde gülüyor. Komik kadın...

Anladığım kadarıyla henüz deliren veya bilekleri kesen veya evi terkeden yok. İyiii. Bundan iyisi şamda kayısı yani. Ay abla allasen "3 şişe vakası" nasıl sonuçlandı?

Egenin çekilen dişi tabi ki "en normalden iki anormal süt" bi azı dişiydi. Yani şöyle ki, bu azılar da değişecek ancak, teee 10-11, Egenin hızıyla 15-16 yaşında falan değişecek. O zamana kadar arkadaki iki dişin öne doğru yürüme riski var, eğer öyle bir şey olursa çekilen dişin yerine sahte bi diş koyacaklar.

Nihayet kontrole gittim. Kistimi yemişler, ya da ben yemişim, valla kimseye yedirmedim. Gitmiş yani. Yok kist felan. Her şey yolunda.

Annemler gittikten sonraki ilk hafta sonu bir takım program çatışmalarından dolayı, annemlerin çiçeklerini sulamaya Deniz gitmişti. Sanırım bütün enerjisini kapıyı açmaya harcamış olsa gerek ki, çiçekleri yarım yamalak sulamış, şöyle ki, saksı başına yarım fincan su vermiş gibi, bu hafta gittiğimde kaktüsler hariç bütün çiçeklerin yapraklarının yarısından çoğu sararmış ve hatta kurumuştu. Neyse, ben tabi ki bol bulamaç suladım, annem geldiğinde bişi derse "hiç haberim yok, ben suladım valla, bak, toprak çürümüş nerdeyse" dicem.

Annemlerin telesekreterindeki mesajları da not aldım:
Sevgili büyüklerim, sizleri arayanların listesi aşağıdaki gibidir:
1. Yengem güle-güle demek için aramış
2. Birisi "evde yoklar" diyip kapamış
3. Yavuz bey "öölesine aradım, herhalde gitmişiniz, tamam" şeklinde bi mesaj bırakmış
4-5-6-7. arayanlar "gıcık arayanlar" statüsünde olup, mesaj bırakmamışlar.
8. Aytekin, cumartesi günü (cihazın tarih ve saat ayarı yapılmadığından hangi cumartesi olduğunu bilemiyoruz tebi) Kastamonulular olarak bilmem nerde saat bilmem kaçta iftar yemeği yiyeceklermiş, ona davet etmek için aramış. Gelecekseniz ……’yi arayacaktınızmışınız.

İşte bele.
Öpüldünüz

Apla:
1. Evet bu kez Selami kaçamadı…
2. Üç şişe vakasını unutmuşlar, bir keresinde daha eşyalar gelmemişken “kristal şişelerim kırılmadan çıksın başka bişi istemem” şeklinde bir kılçık attım ama kimse anlamadı. Şu aralar ise ortalık bi miktar gergin olduğundan komiklik falan yapmaya calışmıyorum. Şaka kaka haline gelebilir her an.
3. Çiçeklerin sararan yapraklarını toplasaydın annem farketmeyebilirdi.
4. Ay bu kadar yazarak yine kendimi aştım valla.
Öptüm.

Banu:
2. Ulan o kadar traşı boşuna mı dinlemişim, nasıl unuturlar "3 şişe vakası"nı? A-ah, hiç gelemem, bugün hemen annemi arayıp "ay kız anne, babamla Selami o güzelim 3 kristal şişeyi nassı da attılardı çöpe, di miii" demeyen aha bööle "O" ossun.
3. Çiçeklerin sararan yapraklarını toplama procesini bu hafta sonu uygulamaya koyacağım, nasıl olsa taaa akşam geliyolar... Dİ Mİ?
4. keh!


Öpüldün

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder