08 Kasım 2003
Banu:
N'aptınız? Eşyalar
geldi mi? Aman dikkat et de annem boşalan kutulardan birine
"yanlışlıkla" Saku'yu koyup atmasın.
Ege'nin dün bir azı
dişi çekildi. 2 gecedir ağrıdan uyuyamıyordu, ip gibi yaşlar iniyordu gözünden,
meğer dolgusunun altından çürümüş dişi. Doktor "kanal tedavisi yapabiliriz
ama bu yaş için hem çok eziyetli olur hem de 2-3 ay sonra tekrarlar" dedi.
Biz de çektirdik. "Çekildi kurtuldum, artık ağrım olmayacak" diyor
Ege. Artık kötü şeyleri "insanın 80 yıl dişinin ağrıması gibi bişi"
gibi laflarla buna refere ederek ifade ediyor.
Bugün de veli
toplantısı vardı. Özet olarak Ege'nin "kuralsız olduğu" ve "çok
konuştuğu", "disiplinli olmadığı" gibi övgüler aldım. Haliynen
"mükemmel çocuğu ile ilgili olarak olumsuz şeyler duyarak kroki duruma
düşen anne" ruh halindeyim. Pek tadım yok. Kısa kesiyorum.
Öpüldünüz
Apla:
Kutuların hemen tamamı
açıldı, evde herşey her yerde. Annemin nerenin temiz nerenin kirli olduğu
konusundaki inançlarını takip edemediğimiz için sürekli hata yapıyoruz, annem
de hani bağrını koparır gibi bir jest yapar ya o şekilde ortada dolaşıyor. Allahtan
hataların çoğunu babam yapıyor. Saku zaten kirli yerden temize geçerken
ayaklarını silmediği için annemin gözünden iyice düşmüş durumda. Haa bir de
feci şekilde hasta oldu. Bugün hiçbişi yapmayın dedim. Muhtemelen akşam eve
gittiğimde herşey bitmiş olur.
Ege'nin çekilen dişi süt dişi miydi, normal diş miydi?
Ögretmenlerine söyle, bu kadar çok övgüyü bir seferde yapmasınlar, ayakların yere değmeyecek.
Bu arada dayım geçenlerde iki kere telefon edip ‘penguen aldım, balkonda besliyorum’ falan gibi şeyler söyleyerek annemi çıldırtmaya çalıştı.
Öpüldün.
Ege'nin çekilen dişi süt dişi miydi, normal diş miydi?
Ögretmenlerine söyle, bu kadar çok övgüyü bir seferde yapmasınlar, ayakların yere değmeyecek.
Bu arada dayım geçenlerde iki kere telefon edip ‘penguen aldım, balkonda besliyorum’ falan gibi şeyler söyleyerek annemi çıldırtmaya çalıştı.
Öpüldün.
Banu: (10 gün sonra)
Güzelcim, artık
herhalde tamamen yerleşmişinizdir. Selami bu sefer kaçamamış ha? Anneme
telefonda böyle dediğim zaman, Selami ne dediğimi anlayıp alınmasın diye hiç
renk vermeyen cevaplar veriyo veya "ha-ha-hı-ıı" şeklinde gülüyor.
Komik kadın...
Anladığım kadarıyla
henüz deliren veya bilekleri kesen veya evi terkeden yok. İyiii. Bundan iyisi
şamda kayısı yani. Ay abla allasen "3 şişe vakası" nasıl sonuçlandı?
Egenin çekilen dişi
tabi ki "en normalden iki anormal süt" bi azı dişiydi. Yani
şöyle ki, bu azılar da değişecek ancak, teee 10-11, Egenin hızıyla 15-16
yaşında falan değişecek. O zamana kadar arkadaki iki dişin öne doğru yürüme
riski var, eğer öyle bir şey olursa çekilen dişin yerine sahte bi diş
koyacaklar.
Nihayet kontrole
gittim. Kistimi yemişler, ya da ben yemişim, valla kimseye yedirmedim. Gitmiş
yani. Yok kist felan. Her şey yolunda.
Annemler gittikten
sonraki ilk hafta sonu bir takım program çatışmalarından dolayı, annemlerin
çiçeklerini sulamaya Deniz gitmişti. Sanırım bütün enerjisini kapıyı açmaya
harcamış olsa gerek ki, çiçekleri yarım yamalak sulamış, şöyle ki, saksı başına
yarım fincan su vermiş gibi, bu hafta gittiğimde kaktüsler hariç bütün
çiçeklerin yapraklarının yarısından çoğu sararmış ve hatta kurumuştu. Neyse,
ben tabi ki bol bulamaç suladım, annem geldiğinde bişi derse "hiç haberim
yok, ben suladım valla, bak, toprak çürümüş nerdeyse" dicem.
Annemlerin
telesekreterindeki mesajları da not aldım:
Sevgili büyüklerim,
sizleri arayanların listesi aşağıdaki gibidir:
1. Yengem güle-güle
demek için aramış
2. Birisi "evde
yoklar" diyip kapamış
3. Yavuz bey
"öölesine aradım, herhalde gitmişiniz, tamam" şeklinde bi mesaj
bırakmış
4-5-6-7. arayanlar
"gıcık arayanlar" statüsünde olup, mesaj bırakmamışlar.
8. Aytekin, cumartesi
günü (cihazın tarih ve saat ayarı yapılmadığından hangi cumartesi olduğunu
bilemiyoruz tebi) Kastamonulular olarak bilmem nerde saat bilmem kaçta iftar
yemeği yiyeceklermiş, ona davet etmek için aramış. Gelecekseniz ……’yi
arayacaktınızmışınız.
İşte bele.
Öpüldünüz
Apla:
1. Evet bu kez Selami
kaçamadı…
2. Üç şişe vakasını
unutmuşlar, bir keresinde daha eşyalar gelmemişken “kristal şişelerim
kırılmadan çıksın başka bişi istemem” şeklinde bir kılçık attım ama kimse
anlamadı. Şu aralar ise ortalık bi miktar gergin olduğundan komiklik falan
yapmaya calışmıyorum. Şaka kaka haline gelebilir her an.
3. Çiçeklerin sararan
yapraklarını toplasaydın annem farketmeyebilirdi.
4. Ay bu kadar yazarak
yine kendimi aştım valla.
Öptüm.
Banu:
2. Ulan o kadar traşı
boşuna mı dinlemişim, nasıl unuturlar "3 şişe vakası"nı? A-ah, hiç
gelemem, bugün hemen annemi arayıp "ay kız anne, babamla Selami o güzelim
3 kristal şişeyi nassı da attılardı çöpe, di miii" demeyen aha bööle
"O" ossun.
3. Çiçeklerin sararan
yapraklarını toplama procesini bu hafta sonu uygulamaya koyacağım, nasıl olsa
taaa akşam geliyolar... Dİ Mİ?
4. keh!
Öpüldün
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder