17 Temmuz 2003
Banu:
KAPLUMBAĞA
KULLANMA TALİMATI
1.
Ona “Ali” diyin.
2.
Ali güneşi çok sever, o bir “pencere önü kaplumbaası”dır.
3.
2-3 günde bir suyunun değişmesi gerekebilir. Yani yosunlanınca suyunu
değiştirin. Ali’yi elinize alıp, akar suyun altında fırçalayacaksınız, (sadece
kabuğunu, annem kollarını falan çekip koltuk altlarını veya poposunu
temizlemeye kalkmasın, ayrıca “akar suyun” şelale formatında değil de yavaşça
akan bir su olması tercih edilir) sonra aynı fırçayla içine sıvı sabun
damlattığınız kabı yıkayacaksınız.
4.
Kabı yıkarken Ali’yi tezgahın üstünde bırakmayın, muhtemelen orada beklemesi
gerektiğini anlamayacak ve tezgahın uçsuz bucaksız olmadığını anlaması da
hayatına mal olacaktır. Onu koymak için kahverengi kabı kullanabilirsiniz.
5.
Kabın ortasındaki çıkıntının hizasına kadar temiz su, yani içme suyu koyuluyor
ve üstünde “contra-ızbıcık” yazan kutudaki mavi ilaçtan 3-4 damla suyuna
damlatıyorsunuz. Başka herhangi bir yere (tezgah, üst-baş, el, halı, duvar vb.
) damlatmamanız tavsiye edilir çünkü oldukça zor çıkıyor, hatta çıkmadığı
durumlar da rivayet ediliyor.
6.
Bi de üstünde “Aqua-ızbıcık” yazan kutu var, onu da haftada bir Ali’nin
kabuğuna süreceksiniz. İlacın ağzını açıp akmasını beklemeyin, kapağın tamamını
açıp kulak pamuğu çubuğu ile bir parça alıp süreceksiniz.
7.
Ali laftan anlamaz, ona “otur” falan diye komutlar vermeye kalkmayın.
8.
Her sabah yeminden 1 parça veriliyor ama ben bazen ona ziyafet çekip 2 tane
veriyorum.
9.
Annem Ali’nin tırnaklarını kesmeye kalkmasın, kaplumbağaların tırnakları
kesilmez.
ÖPÜLDÜNÜZ
06 Ağustos 2003
Banu:
Oğlumun bu sabahki sıkıntısını size iletmeden
geçemeyeceğim. Benim süzme salak oğlum, asla evlenemeyeceğine karar vermiş (geç
kaldın!). "Niye? " diye sordum, arkadaşın cevabı: "E şu diz
çökmeler felan, ben yapamam, hem ya hayır derse, utancımdan ölürüm" (!!?).
Allayim yalebbim sen bana sabır ver. "Oğlum bunu zamanı gelince
düşünürsün, şimdiden üzülmene gerek yok, hem ondan önce çıkma teklifleri yapman
gerekecek, sırayla gidelim istersen" dedim. Ama çok dertliyiz çooook.
İşte
bele.
Sizde
ne var ne yok?
03 Ekim 2003
Ablam yurt dışı görevde, benden banka ile ilgili bir
işini halletmemi istemişti.
Banu:
Şimdi ben bu mesajı önceden yazıp "outbox"
kutusuna koyup, ondan soyna dikkatle Internet'e girecem, mesajı yollayacak
kadar vaktim olur sanıyorum. Çümkü ben Internet'e girer girmez "windows
interrupt edilmiştir, sistem kendini kapatacaktır, unsaved datalarınızı save
edin, ıttırı bıttırı" bişiler yazıp geri saymaya başlıyor, ben de zamana
karşı yarışan bomba imha uzmanı gibi, alnımdan terler damlarken kalan sürede
mesaj yollamaya çalışıyorum. Ama umarım bu eline geçer.
Dediğim gibi banka
işlerini hallettim. Yapı Kredi'yi arayıp telefon şifreni girip, 6 ve 9'u
tuşlayarak banka kartı şifreni … olarak değiştirip, interaktif bankacılık
işlemlerini iptal ettirdikten sonra sana bi yatırım hesabı açtım. Bu arada
kapıma gelen Ağustos böceğine "keşke ben de senin gibi rantiye
yaşasaydım" dedim. Ayrıca oradan geçmekte olan beyaz tavşan bir duvar
saati taşımaktaydı. Bayılmışım.
Sana yaz tatili ile
ilgili bir arkadaşıma yazdığım mektubu yollamış mıydım. Bak sana onu
yolluyorum:
(Daha
önce yayınlamıştım. Maceraya buradan ulaşabilirsiniz, "İlk Mesajlar" başlığı altında 03 Ekim 2003 tarihli mesaj)
Bir
Ege enstantanesiyle kapatayım. Okulun açıldığı gün "Bugünü saymazsak büyük
tatile kaç gün var?" dedi. Ben de "valla oğlum ister say ister sayma,
9 ay var daha" dedim.
Öpüldün.
İnşallah internetimi ve bilgisayarımı tedavi ettirebilirsem sana daha eğlenceli
şeyler de yollayabilirim, yoksa zaten vurduracam bunu. Ay bi de son olarak son
zamanlarda en çok güldüğüm fıkrayı yolluyorum:
Kadının
evinde cam kırılmıştı, camcıyı aradı ve sipariş verdi, yarım saat sonra zil
çaldı. Kadın diafondan seslendi
- Kim o?
- Camcı bea.
Kadın kapıyı açtı ve camın takılacağı yeri gösterdi, beş dakika sonra yine zil çaldı
- Kim o?
- Camcı bea.
- Yanlışlık var. Az önce bir camcı gelmişti…
- Düştük bea….
- Kim o?
- Camcı bea.
Kadın kapıyı açtı ve camın takılacağı yeri gösterdi, beş dakika sonra yine zil çaldı
- Kim o?
- Camcı bea.
- Yanlışlık var. Az önce bir camcı gelmişti…
- Düştük bea….
Apla:
Gülmekten gözlerimden yaşlar geldi. Kavasa
rezil oldum. Print alip Selami'ye de götürecem.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder