20 Mart 2016 Pazar

Kaplumbağa Ali, Oğlumun Sıkıntısı, Banka İşleri

17 Temmuz 2003

Tatile giderken Ali’yi (su kaplumbağamız) annemlere bırakıyoruz... Babama bi mesaj attım.

Banu:
KAPLUMBAĞA KULLANMA TALİMATI

1. Ona “Ali” diyin.
2. Ali güneşi çok sever, o bir “pencere önü kaplumbaası”dır.
3. 2-3 günde bir suyunun değişmesi gerekebilir. Yani yosunlanınca suyunu değiştirin. Ali’yi elinize alıp, akar suyun altında fırçalayacaksınız, (sadece kabuğunu, annem kollarını falan çekip koltuk altlarını veya poposunu temizlemeye kalkmasın, ayrıca “akar suyun” şelale formatında değil de yavaşça akan bir su olması tercih edilir) sonra aynı fırçayla içine sıvı sabun damlattığınız kabı yıkayacaksınız.
4. Kabı yıkarken Ali’yi tezgahın üstünde bırakmayın, muhtemelen orada beklemesi gerektiğini anlamayacak ve tezgahın uçsuz bucaksız olmadığını anlaması da hayatına mal olacaktır. Onu koymak için kahverengi kabı kullanabilirsiniz.
5. Kabın ortasındaki çıkıntının hizasına kadar temiz su, yani içme suyu koyuluyor ve üstünde “contra-ızbıcık” yazan kutudaki mavi ilaçtan 3-4 damla suyuna damlatıyorsunuz. Başka herhangi bir yere (tezgah, üst-baş, el, halı, duvar vb. ) damlatmamanız tavsiye edilir çünkü oldukça zor çıkıyor, hatta çıkmadığı durumlar da rivayet ediliyor.
6. Bi de üstünde “Aqua-ızbıcık” yazan kutu var, onu da haftada bir Ali’nin kabuğuna süreceksiniz. İlacın ağzını açıp akmasını beklemeyin, kapağın tamamını açıp kulak pamuğu çubuğu ile bir parça alıp süreceksiniz.
7. Ali laftan anlamaz, ona “otur” falan diye komutlar vermeye kalkmayın.
8. Her sabah yeminden 1 parça veriliyor ama ben bazen ona ziyafet çekip 2 tane veriyorum.
9. Annem Ali’nin tırnaklarını kesmeye kalkmasın, kaplumbağaların tırnakları kesilmez.

ÖPÜLDÜNÜZ

06 Ağustos 2003

Banu: 
Oğlumun bu sabahki sıkıntısını size iletmeden geçemeyeceğim. Benim süzme salak oğlum, asla evlenemeyeceğine karar vermiş (geç kaldın!). "Niye? " diye sordum, arkadaşın cevabı: "E şu diz çökmeler felan, ben yapamam, hem ya hayır derse, utancımdan ölürüm" (!!?). Allayim yalebbim sen bana sabır ver. "Oğlum bunu zamanı gelince düşünürsün, şimdiden üzülmene gerek yok, hem ondan önce çıkma teklifleri yapman gerekecek, sırayla gidelim istersen" dedim. Ama çok dertliyiz çooook.
İşte bele.
Sizde ne var ne yok?

03 Ekim 2003

Ablam yurt dışı görevde, benden banka ile ilgili bir işini halletmemi istemişti.

Banu: 
Şimdi ben bu mesajı önceden yazıp "outbox" kutusuna koyup, ondan soyna dikkatle Internet'e girecem, mesajı yollayacak kadar vaktim olur sanıyorum. Çümkü ben Internet'e girer girmez "windows interrupt edilmiştir, sistem kendini kapatacaktır, unsaved datalarınızı save edin, ıttırı bıttırı" bişiler yazıp geri saymaya başlıyor, ben de zamana karşı yarışan bomba imha uzmanı gibi, alnımdan terler damlarken kalan sürede mesaj yollamaya çalışıyorum. Ama umarım bu eline geçer.

Dediğim gibi banka işlerini hallettim. Yapı Kredi'yi arayıp telefon şifreni girip, 6 ve 9'u tuşlayarak banka kartı şifreni … olarak değiştirip, interaktif bankacılık işlemlerini iptal ettirdikten sonra sana bi yatırım hesabı açtım. Bu arada kapıma gelen Ağustos böceğine "keşke ben de senin gibi rantiye yaşasaydım" dedim. Ayrıca oradan geçmekte olan beyaz tavşan bir duvar saati taşımaktaydı. Bayılmışım.

Sana yaz tatili ile ilgili bir arkadaşıma yazdığım mektubu yollamış mıydım. Bak sana onu yolluyorum:

(Daha önce yayınlamıştım. Maceraya buradan ulaşabilirsiniz, "İlk Mesajlar" başlığı altında 03 Ekim 2003 tarihli mesaj)

Bir Ege enstantanesiyle kapatayım. Okulun açıldığı gün "Bugünü saymazsak büyük tatile kaç gün var?" dedi. Ben de "valla oğlum ister say ister sayma, 9 ay var daha" dedim.

Öpüldün. İnşallah internetimi ve bilgisayarımı tedavi ettirebilirsem sana daha eğlenceli şeyler de yollayabilirim, yoksa zaten vurduracam bunu. Ay bi de son olarak son zamanlarda en çok güldüğüm fıkrayı yolluyorum:

Kadının evinde cam kırılmıştı, camcıyı aradı ve sipariş verdi, yarım saat sonra zil çaldı. Kadın diafondan seslendi
- Kim o?
- Camcı bea.
Kadın kapıyı açtı ve camın takılacağı yeri gösterdi, beş dakika sonra yine zil çaldı
- Kim o?
- Camcı bea.
- Yanlışlık var. Az önce bir camcı gelmişti…
- Düştük bea…. 


Apla: 
Gülmekten gözlerimden yaşlar geldi. Kavasa rezil oldum. Print alip Selami'ye de götürecem. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder