Eda:
Saygılar dostum,
Yemek için toplanalım
diye bir önerim var, ancak Beril apla hafta içi tercih ediyormuş,
perşembe olsa senin için imkansız olur mu diyecektim. Taabi bunu telefon ile de sorabilirdim amma e-mail ile sorarsam havalı olur dedim biliyon mu? Hani görmemişin e-maili olmuş, kapıp koyuvermiş. (yoksa bu deyim böööle değil miydi?)
perşembe olsa senin için imkansız olur mu diyecektim. Taabi bunu telefon ile de sorabilirdim amma e-mail ile sorarsam havalı olur dedim biliyon mu? Hani görmemişin e-maili olmuş, kapıp koyuvermiş. (yoksa bu deyim böööle değil miydi?)
Banu:
Sevgili Eda'cım,
şekerim mesajını aldım ama hemen cevap yazamadım, söylemiştim ya, ben iş
yerinden dışarıya şaapamıyorum, hep içeriye şaapıyorum, ondan için sana evden
cevap yazıyorum.
Şekerim yemek iyi fikir
olmaklan birlikte hafta içi benim için bir hayli zor çünküneyn ben eve gelip
Ege ilen ilgilenmek zorundayım. Ancak Deniz (arada sırada ev sınırları
içinde görüldüğü için babamız olduğunu tahmin ediyoruz) geldikten soyna
çıkabilirim. Onun da ne zaman geleceği pek belli olmuyor. Yani şöle diyim,
geliş saati 7.00 ilen 12.30 arasında değişiyor. Eskiden Ege'yi sinemaya falan
giderken Gülfem'e satardım ama fakak kadın bu yakınlarda yavruladığı için artık
ona da bırakamıyorum. Yani demem o ki benim için hafta sonu çonk ideal olurdu,
ama siz isterseniz bensiz toplanın (sakın ha, blöf yapıyorum, kırarım
bacaklarınızı).
Tabi Beril hanımın
kocası bu ara hafta içinde İstanbul'da olduğundan için hanım hafta sonlarında
kocasıynan şaapmak istiyor olabilir. Bak şimdi senin aklına neler gelmiştir
kimbilir, ay çok fesatsın, ben halbuki sinemaya falan gitmek, bulmaca
çözmek gibi aktivitelerden bahsediyodum, yoksa başka bişi diil.
Yani durum bu. Artık
n'olcek bilemem. Ha bu arada bu hafta sonu hiç bi yere gidemem, bilin bakalım
neden? Tabi ki de Ege hasta. Dün bütün öğleden sonra kustuktan sonra artık bu
taraftan bakınca arkası görünüyor. Ayrıca karın ağrısı, baş ağrısı, eklem
yerlerinde ağrılar, boğaz ağrısı felan, bildiğin şeyler, yani günümüzü
olağan bi şekilde Bayındır Acil'de bitirdik. Bademcikleri "kötü"
iltihaplanmış. Ben tabi 8 numara miyop göz bozukluğundan sinüzite, dizanteriden
romatizmaya, çocuk migreninden menenjite oldukça geniş bir yelpazede
olasılıklar aklıma getirdiğim için çocuğun boğazına bakmak aklıma gelmedi.
Meğer bademcikleri iltihaplanmış. Doktor "buna beta da eşlik ediyor
olabilir" dedi. Boğaz kültürü aldılar. Demin sonucu almak için aradım, bi
üreme olduğu için ek incelemeye alınmış, yarın sabah öğrenirmişiz. Yani çocuğum
bir bakteri/mikrop/virüs denizinde yüzmekte. Bugün daha iyi, antibiyotiği
yiyince gözü açıldı.
Elçin de
mailkullanangiller sınıfına dahil olsa ne iyi olacak, kadına bi türlü şunu
kullandıramadık.
Öpüldün şeker.
Eda:
Dostum çok geçmiş
olsun. Eğer kulak zarı iltihabı ve akciğere inmiş iltahap istersen bizde de
onlardan var, bir fincan yollarız.
Emaillere teşekkür. Bu
böyle çok iyi oluyor yaaa.
07 Haziran 2004
Banu:
Eda'cım, oğlanınızı
ODTÜ'lü yapmışsınız, çok tebrikler şekoş. Küçükken başlamakta fayda var
şekerim, yani düşünsene biz Beril'le Lise boyunca ODTÜ otobüslerine bakıp
"bizim otobüsler" diye diye hakketten "bizim otobüsler"
yaptıydık. Yani ilkokuldan başlasak kimbilir ne olurduk. Çok faydalı bi iş
yapmışsın, tekrar tebrikler.
Ya Eda, bu herif benim hesaplarıma göre 1. sınıf olamaz,
anasınıfına başlıyo di mi? Eğer 1. sınıfsa, aman Allayim!! Ne zaman büyüdü
bunlar?
Bu arada
aklımdayken sölüm, babam "köpekleri ne zaman yavrulayacak? ben bi tane
erkek yavru istiyorum" diye beynimin etini kemirip duruyo. Aman ha,
yavrularsa falan seninki, sakın bi oğlan çocu ayırmayı unutma valla Önal beni
yer, bi domates, bi biber, bi Banu şeklinde şişe geçirir. Önce beni sonra seni.
Ben seni
öptüm, sen de beni öptün mü?
Eda:
Sevgili
Banu,
Doğrudur, oğlumuz ikinci
bir gelişmeye kadar ODTÜ’lü kimliğine bürünmüştür. Umarız hakkında hayırlısı
olur. İnşallah ters tepip de üniversitede de başka okula gideyim felan demez.
Bu arada babanı üzmek
istemezdim ama, bizim kız yaklaşık bir sene önce kısırlaştırıldı. Bu vahim
gerçeği istersen hiç söyleyip de adamın hevesini kaçırma. Koca bulamamışlar,
hep kız doğurmuş, düşük yapmış gibi ipe sapa gelmez yalanlar da uydurabilirsin.
Sana güveniyorum.
Sevgiler, ben de seni
öptüm
EDa
Banu:
Ana! Ulan yazık değil
mi kızcaaza, niye böle bi halt ettiniz ki? İnsan bi sağa sola, eşe dosta sorar,
bi isteğiniz bi dileğiniz var mı? Olur mu? Kısırlaştıralım mı? diye. İyi
valla, herkes kendi başına iş yapıyor, bu kadar da olmaz ki canım. Çattık ha!
BAnu
(olmuş mu?)
15
Haziran 2004
Bizim ev sahibi evi sattı, taşınmamız gerek, tesadüf,
karşı komşumuz da Çayyolu’na taşınacak ve evini kiraya vermeyecek miymiş? Hemen
talip olduk tabi, onlar da kabul ettiler. Eda bana “N’aber? Taşındınız mı?”
diye mesaj atmış, bu arada oğlanın laranjit olduğunu falan yazmış.
Banu:
Yok şeker, daha
taşınmadık, karşıdakilerin kendi evlerine geçmelerini bekliyoruz, onlar da
taşınacakları evde tadilat yaptırdıkları için ustalara güvenip bi tarih
veremiyorlar ama benim ajan x kocam dün evlerine kumaş örnekleri getirildiğini
görmüş ve buradan şu sonuca varmış; "demek ki büyük işler bitti, perde
merde ya da koltuk falan seçiyorlar. Yani tahminim 1 ay sonra falan taşınmış
olurlar. Haliynen biz de". Bütün bu çıkarımları yaptıktan sonra zeka
şokuna girip bayıldı. Genellikle günlük hayata dair çıkarımlar yapma
konusundaki becerisi düşünülürse ben de neredeyse bayılıyodum. Bu kadar şeyi
arka arkaya düşünmesi inanılır gibi değil. Yani şöyle de diyebilirdi
"kumaş örnekleri getirmişler, takım elbise mi diktirecekler acaba?"
Ya da günlüğüne yazabilirdi "Sevgili günlük, bugün bi sürü kumaş gördüm,
hava açacak galiba".
Yavrucum, Emre konusunda
yapacak bişi kalmamış, son çare olarak bi kurşun döktür derim ben. Onun
bademcikleri de alınmıştı di mi? Ondan laranjit olmuştur. Yani biliyosun
bademciklerin görevi ağız yoluyla içeri nüfuz etmeye çalışan mikropları
tutmaktır. Onlar gidince Nasrettin Hoca'nın türbesine dönmüştür çocuk. Gelen
girer artık. Biraz moralini bozmak gibi oldu ama merak etme doktor bunu
düşünmüştür, yani alınmasının daha hayırlı olduğuna karar verdiğine göre demek
ki gerekiyormuş. Yoksa sadece geniz eti ve tüp olayı mı vardı? Meğer hiç biri
değilmiş, çocuk apandisit ameliyatı olmuş, ben bunların hepsini kötümden
uydurmuşum. Ay kabus gibi oldu. Konuyu değiştiriyorum.
Beril Hanım hala
tatilde. Bu hafta yok. Kötünü büyütmekle meşgul alçak. Bi gelsin de gene
bi yemek olayına girelim.
Öptüm şeker.
Banucum parantez içinde şu kahramanların gerçek adlarını yazsan ne güzel olur...
YanıtlaSil