6 Mart 2016 Pazar

Sigarayı Bırakmak

Hayatımda ilk ve son kez sigarayı bırakmaya karar verdim. Akapunktur ile. 10 ay kadar da başarılı oldum. Sonra dün anlattığım tatili geçirdik, bi daha da denemedim zaten, bişi
olmuyorsa deneyip durmak sadece sıkıntı veriyor. O tarihte, hala interaktif bir yazışma seviyesine gelemediğimizden, sadece benim mesajımı okuyacaksınız.

08 Ekim 2002

Banu:
Ya arkadaşlar, hep aklıma şu sigarayı bırakan adamın günlüğü geliyor. Hani sevgilisi 'sokakta bir şey yenmez' mi ne diyordu da bu salak da sokakta elinde kase, çorba içiyordu, işte bunlar sigarayı bırakmasının kaçıncı gününe tekabül ediyordu, onu hatırlayamadım. Benim durumum öyle vahim değil, merak etmeyin, gerçi kocamla küsüm ve oğlumu da bodruma kapadım ama bunlar normal şeyler diye düşünüyorum. Yani yaptıkları kızılmayacak şeyler diil ki canım, kim olsa siniri tepesine fırlar, yani bunlara sinirlenmeyecek biri var mı dünyada hı?

Neyse, ben çok iyiyim. Sigara da hiç aklıma gelmiyor desem yalan, hatta hiç aklımdan çıkmıyor da denebilir, hatta ve hatta eskisinden daha çok düşünüyorum, ama içmemeyi başarıyorum. Yarım saat sonra 88 saattir sigara içmiyor olacamghhtggggthöghğğt. Öhö!

İğnelerin, asabi akapunkturcunun ve 70 kaadın hatırına kesinlikle içmicem. Boşuna, kendime ve çevreme zarar vermem, kendimi zehirlemem, ozon tabakasının delinmesine katkıda bulunmam, çocuğuma kötü örnek olmam falan gibi daha ulvi sebepler aramayın. Bırakmamın sebepleri bunlar: İğneler (adamın canını acıtıyor, yani bu acıyı boşuna çekmiş olmak beni daha çok acıtabilir), Asabi aki ('akapunkturcu abi'nin kısaltılmışı) (konuyu o kadar ciddiye alıyor ki, orada, onun kliniğinde tedavi görüp sigarayı bırakmayı başaramayanları evin altına gömdüğünden şüpheleniyorum), ve bütün bunlar için, 'ne de güzel deldiniz, çok mersi' şeklinde bi de üste verdiğim 70 kaat.

Kulaamın, daha doğrusu zavallı kulak kepçemin  14 yerine iğne soktu, yani köt kadar kepçemde 14 noktayı nerden buldu bilmiyorum, ondan sonra da seni orda ööle yarım saat zavallı bir kevgir gibi bırakıyor. 'Hiç bişi düşünmeyin, size iyi seanslar diliyorum' diyip gidiyor. Sen içinden 'ben de senin' diyosun, dışından 'teşekkürler, çok mersi, size de zahmet oldu, kendimi deldirdim ama kusura bakmayın' da demiyorsun 'teşekkürler'den sonra kesiyorsun. 'Hiç bi şey düşünmemek' de ayrıca insanı çok hırpalayan bişi yani, en azından 'hiç bi şey düşünmemem gerek' diye düşünerek, akabinde 'ah, bak hani hiç bişi düşünmeyecektim, ama hiç bi şey düşünmemem gerektiğini düşünerek bişi düşünmüş oldum, şimdi acaba bu sayılır mı? Ama benim suçum yok ki, hiç bişi düşünme denince 'haa, demek ki düşüneceğim çok şey var' diyosun, hani sınava giren çocuğa 'heyecanlanma' der gibi, yani heyecanlanacak bişi var ama sen heyecanlanma gibisine' diye bir garip düşünce zincirinin ilk halkalarını koymaya başlıyorsun.

Bu arada, özellikle ilk seansta, neyle karşılaşacağını bilmediğin için, orda öööle iğneyle ipe geçirilmiş boncuk gibi bırakılınca, doktorun arkasından 'iyk iyk' diyebiliyorsun. Derken kötün donmaya başlıyor, bi allaan kulu da gelip sana 'hoş musun, boş musun, rahat mısın, bişeye ihtiyacın var mı, üşüdün mü, çişin geldi mi' demiyo valla. Ama ikinci gittiğimde "BEN ÜŞÜYORUMGTHHÖĞGTHORŞ!" dedim, onlar da 'taam, ne baarıyon ki ne, söyleseydin battaniye örterdik' dediler. 'Ulan dallambozlar, söylemek için bi allaan kulu odaya mı geldi, insafsız, allahsız, kitapsızlar sizi' demedim, merak etmeyin, sinirli falan diilim canım, ben çok sakinim.

Seanstan sonra da gelip 'kendini nasıl hissediyorsun?' gibi garip bir soru soruyor. İçimden 'sigaranız var mı' demek geliyor ama asabi aki espiriyi kaldıracak gibi değil, 'iyiii' diyorum, 'bacaama sürekli kramp girdi' diyorum, 'merak etme, olur öyle, korkacak bişi yok' diyor. 'OŞT KÖPEK, SENDEN Mİ KORKACAM LAYN' denir mi hiç, çok ayıp, efendi efendi 'ay çok korktum, doktor cıvanım, beni biraz teselli eder misin, çok yanlızım, üstelik de üşüdüm, kocam da beni hiç anlamıyo' da demiyorum, 'hı-hı' diyorum.

Neyse allahtan 2 seanslık bi program olduğu için canımı kurtarmış bulunmaktayım. Sanırsam ki faydası oldu, yani nikotin krizine falan girmedim, elim ayaam titremedi, sararıp solmadım. Yani iyiyim, iyiyim, çok iyiyim.

Diyeceksiniz ki 'kızım işin mi yok, bu kadar şeyi nasıl yazdın?', evet doğru, işim yoktu, oturup şimdi bu boş vakitte ne de güzel bi sigara içilirdi diye düşüneceğime, bari yazayım dedim.

Bu hikayede emeği geçen herkese, özellikle iğneler, asabi aki ve 70 kaat başta olmak üzere, teşekkürü bir borç biliyorum. Bu yöntemi bana öneren çok kıymetli arkadaşa ise, ömür boyu unutamayacağı özel bir teşekkür seansı planlıyorum, bu seansta bana yardımcı olması için 'düzerman'ı ve 'burucu tim'i çağırdım. Hep birlikte çok eğleneceğiz. Korkma arkadaşım, onlardan sana bi zarar gelmez...

1 yorum:

  1. Banucum, çok keyifli okunuyor. Ne iyi yapmışsın!

    YanıtlaSil