14 Mart 2016 Pazartesi

Şiir, Küflenmiş Şeyler, Son Karar

06 Ekim 2004

Beril “Ne Güzeldir” diye bir şiir yollamış, “Ne güzeldir bir sevdiğinin olması…” falan filan.

Banu:
Ne o? Bunalımdayız galiba? Yoksa bu bir yardım çağrısı mı? Hayır yani bişi demek istiyosan direkt söyleyebilirsin, lafı dolandırma...

Beril:
Her boka cevap vermek zorunda mısın kardeşim sen yaa? Allahallah, bi efendi ol, bi ağır oturaklı ol, bi bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasıncı ol, bişi ol yaa töbe töbe....

Banu:
Hadi len...

07 Ekim 2004

Beril, “şimşek çakınca fotoğrafı çekiliyor zannedip gülümseyerek poz veren karadenizli” fıkrasını yollamış.

Banu:
Aman Beril, vallayi nerden bulup çıkarıyon bööle küflenmiş şeyleri bilmiyorum.

Beril:
Küflenmiş senin dötündür, karıştırıyor olmayasın memnuniyetsiz kadın....

Banu:
Ben küflenmiş döt ile küflenmiş espiriyi birbirinden ayırabilirim hanfendü, sen kendi dötüne bakınız...

13 Ekim 2004

Elçin’e gideceğiz ancak bi türlü ayarlayamadık, habire birinin bişiyi çıktı.

Banu:
Elçincim, güselim plensesim, fındık burunlum, datlım gıymatlım, nassın inşallah? Ben sadece ööölesine bi yoklıyım dedim, birden sesin soluun kesildi de, hani acaba densizin biri telefon etti de, içinde buluşma-mektup-kısır-erteleme-öne alma kelimelerinden biri veya birkaçı geçen cümlecikler kurarak, senin sinir krizi geçirmene mi sebep oldu diye şeettiydim. Yani beni aradı da, ben de aldım paçasını aşa, yani "Pazartesi olur mu?" dedi, "olur tabi niye olmasın" diyerek perişan ettim onu, yani var ya, mosmor oldu, bilmiyorum artık.
Ya, işte böle.

Elçin:
Cevap veriyorum, evet dün bir telefon aldım 18:10 civarlarında.Telefonfaki zarif ses hiç çekinmeden ve pervasız bir şekilde P.tesi geliceğinizi söyledi. Ben bu durumu nedense tevekkülle karşılayarak “olur” dedim. İşin olumlu yönlerini düşünerek sinir olmamayı başardım. Yani pazar gününden hazırlık yapabilirim diye düşündüm. Pollyanna halt etmiş yaani.

Bu sabah yine işe gittiğim için erken saatlerde mail muhabbetine dahil olamadım. Neyse tekrar sorma gereği hissettim, SON KARARINIZ MI?

Beril:
Bakın canlarım, hayatta en hakiki mürşit ilimdir ve son karar diye bi mok yoktur, her karar değişebilir, değişmezse de değiştirilmeye çalışılınabilinir falan fıstık. Yani demeye çalıştığım şu ki, ben pazartesi ayak tırnağımın iltihaplanması (mesela) ya da yavrumguşumun ateşlenmesi ya da arabama herhangi bir ipne (etrafta ne çok olduğunu düşünürseniz olasılığın ne kadar yüksek olduğunu anlarsınız) tarafından çarpılması sonucunda gelemezsem döt mü oluyorum yani? Bu mudur?
Tamam tamam cırlamayın hemen, son kararım dedik yaa…

Eda:
Pazartesi Allahın izniyle, görüşmek üzere.......

Banu:

Evet, tabi hafta sonu yolda yürürken yıldırım çarpması, Ege'nin aşil tandonunu koparması, Deniz'in kalp krizi geçirmesi, benim panik atak geçirmem, babamın banyoda bayılması, annemin kötünü miksere kaptırması, doğal afetler, vb. mücbir sebepler dışında, kesinlikle geliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder