21 Ağustos 2013
Banu:
Şebnur hanım, günaydın,
Çok uzun zaman oldu.
Aslında uğramak istiyordum ancak bir türlü denk getiremedim. Hem sizi görmek
hem de Ege ile ilgili haberler vermek istiyordum, baktım olmuyor, e-postayla
olsun bir iki kelime edeyim istedim.
Ege liseye MF’ci
başlayıp, 11.sınıfta TM’ci oldu, önce bi ara Hukuk diyordu, sonra Ekonomi’ye
döndü. 6 tane tercih yaptı, hepsi de Ekonomiydi. Neticede Bilkent Ekonomi’yi
(%50 burslu) kazandı. Aslında Hacettepe Ekonomi’yi tutuyordu puanı/sıralaması
(Hacettepe 2012’de 41500’den almış, Ege’nin sıralaması 38623 idi) ancak Bilkent
(%50 burslusu 2012’de 50000’den almış) daha çok aklına yattı, sıralamada
Hacettepe’nin üstüne de yazınca, doğal olarak oraya girdi, zaten Bilkent’i
yazdıktan sonra Hacettepe’yi yazmanın anlamı kalmamıştı. Biz de muhalefet
etmedik, yani parasız okutmak varken niye paralıyı tercih eder bi aile,
bilmiyorum, mazoşistlik seviyemiz oldukça yüksek sanırım. Burada ingilizce
okuyacak, olanakları geniş bir okul, yurtdışında da isim yapmış falan, ne
bileyim, iyi oldu herhalde...
Ege bildiğiniz gibi,
valla insan 7’sinde neyse 70’inde de odur, derler ya, Ege buna mükemmel bir
örnek. Hala yapması gerekenden bir gıdım fazla bir şey yapmıyor, ama en azından
kendini biliyor, kendi kendini disipline edemeyeceğini ama başka türlü bu
yarışta şansının pek olmayacağını da görmüş olacak ki, halasının teklifi
üzerine üniversiteye hazırlanırken onun yanına taşındı, onun evinde internet
yok, televizyon açmaz, bir de aşağıdaki komşusunun kızı Ege’ye matematik dersi
veriyordu, çok da sıkı bir öğretmen, yani abluka altında yaşadı 6 ay. Arada
açık görüşe gidiyorduk. Yani dersaneye gitmedi ama böyle bir kamp olayına da
girdi neticede.
Ege’ye olan
katkılarınızla ilgili görüşlerimi ilköğretim mezuniyetinde yazdığım mesajda
belirtmiştim. Tüm emekleriniz için tekrar teşekkür ederim. Hiç birinin boşa
gitmediğini bilmenizi isterim.
Sevgiler
Banu-Deniz
Not: Ege’nin son
vesikalığı aşağıda, mezuniyet fotoğrafı da ekte. Mezuniyetinden başka fotoğraf
da yok zaten, bunu da zorla “oğlum bi hatıra olsun bari” diyerek çektirebildik.
Şebnur Hanım:
Sevgili Banu hanımcığım
mesajiniz beni cok keyiflendirdi.
Oncelikle sevgili Egecigimin sınav
sonucuna cok sevindim. cok parlak bir bilimsel zekasının olduğuna emin olduğum
halde yaptığı her seyi sorumluluk, beceri ve beyefendilikle yapacağına eminim.
35 yıllık ve her saniyesi derin bir arastırma ve uygulamayla gecen meslek
hayatımda nadide çocuklarımdan biri olan
Egecigimi sevgiyle kucaklıyorum ve tabiki onu böyle itina ve zerafetle
yetiştirdiğiniz için sizi de kutluyorum. Bilkent tercihi iyi olmuş, eğitim
kalıtesi ve sosyal statusu acısından bence en iyilerden.
Hersey gonlunuzce olsun
. Sevgiyle kalın.
Şebnur hoca, 01 Şubat 2016 tarihinde vefat etti. Bu
vesileyle onu tekrar anmak istedim. Müthiş bir kadın ve eğitimciydi. Nurlar
içinde yatsın.
29 Ağustos 2013
Banu:
Sayın Aplamlar,
Cuma günü (30 Ağustos)
bizim ailecek evde olmamız ve sizin yolda olmanız hasebiynen, aslen Cuma günü
bize gelecek olan Miyase’yi bi manevrayla bugün kendime almış bulunmaktayım.
Yarın size gelecek.
Ablam için açıklama:
Botoks yaptırdığı doktorun muayenesinin penceresinden bakıp (bina
Kennedy-Tunalı köşesinde, 7-8 katlı falan ve bu daire de en üstte-veya bir
altı-manzarası süper güzel yani, Çankaya’nın tepesine kadar görünüyor) Çankaya
tarafında büyükçe bir yeşillik içindeki büyükçe pembe yapıya bakıp “ne
güzelmiş, kimin evi acaba” diyen biri olarak, sana açıklama yapma gereği duydum
(gerçi yüzün uyuşsun diye suratına bastırdığın jelatinlerin dozu fazla kaçmış
da olabilir tabi, uyuşma beynine kadar gitmiştir falan, olabilir yani...): Cuma
günü 30 Ağustos Zafer Bayramı olduğundan resmi tatil, yani işe gitmiyoruz o
gün, askeri ve mülki erkan hipodromda toplaşırdı hani eskiden, tören alanında
askerler geçer, uçaklar falan uçardı, hatırladın mı, işte o gün... Hatta ben bu
günün niye okul zamanına denk gelmediğine hep hayıflanırdım...
Öptüm
(Bu mesajı Güneş’e de yolladım)
Güneş:
Ablan pembe köşk için
öyle demiş olamaz dimi???
Banu:
Dedi lan, vallayi dedi,
ben de “Abdullah Gül’ün” dedim.
Güneş:
Ya şu salak halimle beni
güldürdün ya Allah da seni güldürsün…
02 Eylül 2013
Barış:
Geldim. İş başındayım.
Banu:
Lan “otomatik riplay”
mesajın daha uzundu.
E hoşgeldin madem.
Bizi ziyarete ne zaman
geliyosun?
Barış:
İşler çok fena sıkışık.
Kesin tarih veremiyorum.
10 Eylül 2013
Barış:
Kardeşler,
Ozlem de ben de
Chikungunya (http://www.cdc.gov/chikungunya/) olmuşuz. Sivrisineklerden.
10 gün raporluyum. Yatıyoz.
Banu:
Bangkok’larda gezerken
iyiydi... (kadın kıskanmış)
Bak şimdi gülecem, sonra
“güldü” olacak. Karrrdeşim, infected mosquitolara niye dikkat etmiyorsunuz?
Bunlar sadece sizi mi ısırdı? Çevredeki diğer insanların üstünden uçarken “bu
değil, bu değil, bu da değil, hah şu ikisi işte” diyip sizi mi nişanladılar?
Aman neyse “genellikle fatal değilmiş”, yani kurtulabilirsiniz gibi görünüyor.
Çok geçmiş olsun.
Barış:
Oole deme. Tabii ki
dikkat ettik. Ama soktular iste. Üstelik oralarda gördüğümüz turistlerin % 80 i
benek benekti. Sanırım bizim sinekler tesadüfen hastalıklı çıktı. Yada bu sene
Tayland'dan donen turistlerde Chikungunya patlaması rapor edilecek.
Hepsi bi tarafa numune
hastanesi intaniyede makale olacağımız kesin.
Aslan:
Bülent kardeş, böyle
viral durumlarda eklemlerin ağrıdığı için, eğer çok yüksek ateşin yoksa hafif
hafif gerinme hareketleri yapmakta yarar olur derler. Sabah ağrın daha çok,
akşam daha az ise, vücut hastalığı tedaviye başlamış demektir. Klasik ilacı
aşısı belli değil ama bağışıklığı güçlendirecek herşey yardımcı olur. Bence
redoksan içebilirsiniz, hışş hışş diye erir suda, yemeklerden sonra 1 adet
veriyorum.
Yerliler hastalığın
akılı artırdığına inanırlarmış. (Dehalar için bir yorum yok) İyileştikten
sonra seni izleyerek bu konuda müsbet bir neticeye varmayı planlıyorum.
(Bu mesajları Derya ile Şule’ye yolluyorum)
Şule:
Aslan abi de yan dal
olarak tıp okudu sanırım.
Banu:
O Türkan’ın (kanserden ölen
kızkardeşi var ya) hastalığı sırasında bir onkoloji uzmanı olmuştu zaten. Doktorlar sorularına cevap veremiyordu. Kafa
çalışınca herşeye çalışıyor şekoş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder