23 Ağustos 2016 Salı

Mengeneler, Ustam ve Ben

09 Ocak 2014

(Şule’ye “Yoğun talep üzerine çok açılı mengeneler yeniden %20 indirimli!” konulu bi reklam e-postası gelmiş)

Şule:
Subject çok güzel değil mi? herkesin derdi başka. Niye talep patlaması yaparki çok açılı mengeneler?

Banu:
Sorma şekerim, “Yüksek Akımlı, Korumalı Güç İndüktörleri” de karaborsaya düşmüş, iyi mi?

Derya:
O küçük ve konforlu hayatlarınızı nasıl yaşadığınızı zannediyorsunuz siz burjuvalar?? (öyle denir di mi?)

Birileri sizin için durmaksızın çalışıyor karanlık ve tozlu ve anti ergonomik fabrikalarda. Deniz kenarındaki lüks spalarda prenses keyfi sürebilesiniz diye dünyanın öte yanındaki turistik cennetlere popolarınızı taşıyan uçaklar nasıl yapılıyor hiç düşünmediniz tabi.. Onların yıpranmış ruhları ve bedenlerine bir nebze olsun rahatlık veren şeyler işte o ne oldukları hakkında en ufacık bir fikriniz olmayan çok açılı mengeneler!

Banu:
Çüşşş... Mengene reklamını proleteryaya nasıl bağladın lan?

Şule:
Ya ben valla çok utandım, işçinin emeğine saygısızlık eden burnu büyük burjuva gibi hissettim. Ay çok kötü bir his yaw.

14 Ocak 2014

Barış, Elif Şafak’ın Ustam ve Ben romanı üstüne bi eleştiri yazısı yolladı.

Banu:
Valla Elif Şafak’a bayıldığımdan değil ama, ben bu tarz eleştiriyi biraz yersiz buldum, romanlar referans kitapları ya da akademik yayınlar değillerdir, herşeyin gerçeğe uyması, tüm bilgilerin doğru olması gibi bir yükümlülüğü yoktur, neticede roman yani... diye düşünüyorum.

Aslan:
Neticede roman diyebilirdik, bilinen kişilerden bilinen zamanlardan bahsetmeseydi. Belli ki hızlı bir okuma sürecinden sonra aklından kalanlarla çağın içine girmeye çalışmış. Mimar Sinan kırmızı Jaguarında çok havalıydı cümlesi ilginç olsa da kullanılacak gibi değil bana kalırsa. Ya da odasında bir ileri bir geri yürüyen Padişah, bu mailime de yanıt almayayım, bak dikilmiyor muyum 80bin kişi ile Frenk keferisinin karşısına dedi. Olmadı bak.

Banu:
Canım, Mimar Sinan’ı kırmızı Jaguar’a oturtsa ben de biraz garipseyebilirdim ama, örneğin, “Süleymaniye’den Topkapı Sarayı’na Divanyolu’ndan mı gidilir Sahil yolundan mı” detayı bana biraz abartı geldi. Ama “Neticede roman diyebilirdik, bilinen kişilerden bilinen zamanlardan bahsetmeseydi” lafının üstüne düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder