09 Ocak 2014
(Şule’ye “Yoğun talep üzerine çok açılı mengeneler yeniden
%20 indirimli!” konulu bi reklam e-postası gelmiş)
Şule:
Subject çok güzel değil
mi? herkesin derdi başka. Niye talep patlaması yaparki çok açılı mengeneler?
Banu:
Sorma şekerim, “Yüksek
Akımlı, Korumalı Güç İndüktörleri” de karaborsaya düşmüş, iyi mi?
Derya:
O küçük ve konforlu
hayatlarınızı nasıl yaşadığınızı zannediyorsunuz siz burjuvalar?? (öyle denir
di mi?)
Birileri sizin için
durmaksızın çalışıyor karanlık ve tozlu ve anti ergonomik fabrikalarda. Deniz
kenarındaki lüks spalarda prenses keyfi sürebilesiniz diye dünyanın öte
yanındaki turistik cennetlere popolarınızı taşıyan uçaklar nasıl yapılıyor hiç
düşünmediniz tabi.. Onların yıpranmış ruhları ve bedenlerine bir nebze olsun rahatlık
veren şeyler işte o ne oldukları hakkında en ufacık bir fikriniz olmayan çok
açılı mengeneler!
Banu:
Çüşşş... Mengene
reklamını proleteryaya nasıl bağladın lan?
Şule:
Ya ben valla çok
utandım, işçinin emeğine saygısızlık eden burnu büyük burjuva gibi hissettim.
Ay çok kötü bir his yaw.
14 Ocak 2014
Barış, Elif Şafak’ın Ustam ve Ben romanı üstüne bi eleştiri
yazısı yolladı.
Banu:
Valla Elif Şafak’a
bayıldığımdan değil ama, ben bu tarz eleştiriyi biraz yersiz buldum, romanlar
referans kitapları ya da akademik yayınlar değillerdir, herşeyin gerçeğe
uyması, tüm bilgilerin doğru olması gibi bir yükümlülüğü yoktur, neticede roman
yani... diye düşünüyorum.
Aslan:
Neticede roman
diyebilirdik, bilinen kişilerden bilinen zamanlardan bahsetmeseydi. Belli ki
hızlı bir okuma sürecinden sonra aklından kalanlarla çağın içine girmeye
çalışmış. Mimar Sinan kırmızı Jaguarında çok havalıydı cümlesi ilginç olsa da
kullanılacak gibi değil bana kalırsa. Ya da odasında bir ileri bir geri yürüyen
Padişah, bu mailime de yanıt almayayım, bak dikilmiyor muyum 80bin kişi ile
Frenk keferisinin karşısına dedi. Olmadı bak.
Banu:
Canım, Mimar Sinan’ı
kırmızı Jaguar’a oturtsa ben de biraz garipseyebilirdim ama, örneğin,
“Süleymaniye’den Topkapı Sarayı’na Divanyolu’ndan mı gidilir Sahil yolundan mı”
detayı bana biraz abartı geldi. Ama “Neticede roman diyebilirdik, bilinen
kişilerden bilinen zamanlardan bahsetmeseydi” lafının üstüne düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder