24 Ağustos 2016 Çarşamba

CSO, MTV, Ablam Uçağını Kaçırdı, Begüm Bize Gelecek, Halamın Kulağı

17 Ocak 2014

Barış:
Kardeşler,
Bugün icra edilecek CSO konserine 3 kişilik bilet var. İlgilenen varsa acil bildirebilir mi?


Aslan:
Bir yere konuk gideceğiz bu akşam. Yoksa Ekini alır giderdim.

Banu:
Valla biz de bir yere konuk gideceğiz, yoksa Ekin’i alır giderdim...

Kerem:
Ben kel miyim? Tabi ki daha önceden ayarlanmış bir aktiviteye katılmak durumundayım.   Yoksa  …

Barış:
Ekin’i alır giderdin. Biliyorum

Banu:
Ay çok güldüm, komik miyiz neyiz...

Aslan:
İçimizde profesyonel müzikçi bir Ekin var sonuçta. O uyuduktan sonra ben de piyanoda nota okuyarak iki el çalmaya çalışıyorum. Sanırım Bach’a yetişemeyeceğim.

Melih:
Eğer işim olmasaydı ben de 2 Ekin’i alır giderdim.

20 Ocak 2014

Banu:
MTV’yi ödedim.

Akşam bana unutturma, Ege’ye okulun parasını ne zaman yatıracağımızı soracam.

Öpücük, gülücük...

Deniz:
sanada canım benim. ne güzel bir mesaj bu.

Banu:
Aaaa, ben hep güzel mesaj yazarım. Hem bu mesajın neresi güzel ayol, yaklaşık 5500 tele değerinde, onu mu diyosun?

20 Ocak 2014

Banu:
Lan dombililer, n’apıyosunuz bakim? Hava berbat, pistler boktan ve şalede banyo halısı yok di mi? Evet evet, kesin öyledir. Deniz de ikide birde “bi ayarlasak da biz de 1-2 günlüğüne gitsek” falan diyor, aslında “bi ayarlasan da...” demek istiyor ama hiiiiç oralı olmuyorum, çok istiyolarsa kendileri ayarlasın modundayım. Birlikte gitsek, Ege zaten bizden ayrı takılır, Deniz de otelin lobisinde televizyonda CNNTÜRK’teki açık oturumu açmaya kalkar, bi de dayak yeriz. Geçen sefer günübirlik gittiğimizde çekilen bi fotoğrafımız var, suratları bi görseniz, ben gidelim diye tutturmuşum da Ege ile Deniz zorla gelmiş gibi...

Dün akşam Ege ile Begüm dışarı çıktılar, Ege akşam orada kalacam dedi, artık evin nerelerine kusmuştur bilemeyeceğim. Yarın akşam da Begüm bize gelecek, birlikte Çalıkuşu seyredeceğiz.  

Neyse, siz kayın bakalım, biz çalışırız, n’apalım, birilerinin de bu memleket için ter dökmesi gerek tabi...

Selami:
Sevgili Banucum, iyi diyelim iyi olalım. Yaklaşık 3 gündür dağda olmama, hatta pistlerin karşısında bir şalede kalıyor olmama rağmen henüz kaymak nasip olmadı. Neden diye soracak olursan 2 gündür ablanı almak üzere Cenevreye gidip gelip elimiz boş dönüyoruz. Türkiyeyi temsille yetkilendirilen ablan, saatinde havaalanında olup, hatta boarding kartı elinde olmasına rağmen uçağı kaçırmayı başarmış. Niye diye soracak olursan, ki ben sorduğunu varsayarak devam ediyorum, bilirsin havaalanlarında iş bankası lounge gibi ablana layık yerler var, gir içine iç viskini, aç tableti, koy oyununu...Boşver diğer kerizler seni karşılamak için 225 km yol gelseler ne ki, senin oyun rekora gidiyor, tam ortada bırakılır mı? Üstelik biliyorsunki ertesi sabah uçak yine var. Dolayısıyla bugün sabahtan yine ablanı almaya gittik, ve şöförlüğümü yapan şeker çifte gereksiz yere fazladan 500 km yol yaptırdığımız için , özür dilemek babından cenevreyi gezdir, oaraya buraya götür felan, biraz evvel eve döndük. Yani Allahtan bir mani/kader çıkmazsa yarın sabah pistler beni bekliyor. Tahtaya vur lütfen.
hepinizi öpüyorum.

Banu:
Ay inanmıyorum yaaa, vallahi söyleyecek söz bulamıyorum, hele havaalanında ve boarding kartı elindeyken kaçırması konusu... konu değil yani, o derece. Bi de niye bunu terfi ettirmiyorlar diye üzülüp durduk senelerce, meğer sakat kadrosundan almışlar zaten...

Bir şeyi anlamadım, sen araba kullanmayı bilirsin, niye şoför kullandın?

Selami:
arabalar kiralanırken her şoför için para ödendiğinden benim adımı yazdırmadıydık, bir de aramızda bir çift varki , kayak yapmaya değil, gezmeye eğlenmeye geldiler, dolayısıyla bizim arabanın şoförü o oldu.

(Ertesi gün benim ilk mesajıma cevap veriyor)

Apla:
Ben pazar günü uçağı kaçırdığım için ancak dün geldim. Başım da davul gibi. 

Banu:
Evet, aldım haberlerini. Selamiye de dedim, boşuna üzülmüşüz yıllarca terfi ettirmiyorlar seni diye, nerden bilelim sakat kadrosundan işe alındığını...

Apla:
Eşek!

21 Ocak 2014

Banu:
Begüm, bugün bize geliyosun di mi?

Begüm:
evet. gelmeyim mi?

Banu:
Heee, gelme, istemiyom seni, töbe töbe, gelecen tabi, dün akşamdan kalmaymışın ya, unutursun falan diye söylüyorum, ördek...

Begüm:
yav ben kalma filan degilim. Az icip hizli sarhos oldugum icin daha fazla icmem gerekmiyor. Neden insanlar bunu inanmiyor? Ege benden daha kotu gozukuyordu.

Banu:
Valla Ege’nin anlattığına göre ona hiç bişi olmamış, sen zom olmuşun, seni almış, eve götürmüş, yatırmış, bilmiyorum valla, bana anlattığı bu, ama biliyosun havuza atlamaya korkarken, soranlara “dalıyoruuum çıkıyoruum” diye anlatıyodu küçükken, yani ona da ne kadar güvenilir bilemedim şimdi.

Begüm:
kafam donuyordu ama kendimi kendim yatirdim. Thank you. Oyle hizli uyuyorum ki sarhos olunca. herneyse Ege nin gizli bir Diva oldugunu herkez biliyordu zaten.
7 gibi sizin evde olurum.

22 Ocak 2014

Banu:
Apla, annem halamı araman direktifini verdi. Ben “yaaa anne, kız zaten oraya 3 günde anca gidebildi, uçacak, kaçacak, kayacak, halamın kulaanı mı düşünecek, kalbi böbreği falan olsa neyse” gibi bi zevzeklik yapmak üzereyken kadın hissetmiş olacak ki (ay artık çok fena predictable oldum galiba) “uzak da olsa sağlık olayı, aramak lazım” dedi, ben de bana verilen görevi yerine getiriyorum.

Yani,

Halamı ara!

Ben aradım mı? Yoooo... Ama benim değil senin aramanı önemsedi niyeyse, Büyükelçi araması havalı olur diye midir nedir...

Dün Feride’yle Kamran öpüştü, n’aaabeeer???

Apla:
Halamın kulağına bili mi oldu? Feride ile Kenan kim? Courchevel'in pistleri şaane seneye beraber ya buraya ya St Moritz'e gidiyoz

Banu:
Hee, biri "geh bili bili" demiş, o da bili olmuş. Kızm, sen büyükelçi oldun yürüyüşün değişti valla, lan sağır olmuş ya, ctsi sabah uyanmış ki Nebi abinin sesi gitmiş... ya da kendi kulağı... Neyse, uzatmayım, sabah kalkıyor ve sağ kulak sağır, tabi "sabah kalkıyor ve beyinde pıhtı"dan daha iyi, "sabah kalkıyor, hiç bişiyi yok"dan daha kötü bi durum. Doktor moktor, kortizon tedavisi falan, damardan basmışlar kortizonu, halam da akşama kadar, bir rivayete göre 19 bir rivayete göre 83 kere kusmak suretiylen ruhunu teslim etmek üzereyken kusmalar durmuş ama kulak hala sağır. Dün MR çekilecekti, sonucunu bilmiyorum.

Olay budur...

Feride ile Kenan'ı ben de tanımıyorum, öpüşenleri soruyosan, Feride ile Kamran onlar, bizim kapıcıyla bakkalın karısı, töbe töbe, yav sen n'olcan böle? Melek'e sor, o bilir.


Ayrıca, Courchevel konusunda sadece "göt, bok, kaka, çiş" diyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder