30 Temmuz 2016 Cumartesi

Hamilelik

06 Şubat 2012

İş yerinde gençlerden biri hamileydi ve doktora gitmişti, rapor alacaktı. Ondan bir mesaj gelince...


Banu:
Ay sen burda mısın? Ne dedi doktor?

Fatoş:
İyi herşey dedi, olumsuz bişey söylemedi ben de geldim.

Banu:
Yafrucuum, git evine, yay dötünü, göbeeni kaşıya kaşıya yat, bak çok arayacan bu günleri.

Fatoş:
Dönüşü de  çok zor oluyormuş banu hn. 1 hafta daha evde geçirmek için geliyorum.

Banu:
Yaniiii, nerden baktığına göre değişir, ben doğum izninden döndükten sonra uzunca bir süre pazartesileri kendimi işe dar attım “ohhh, huzur” diye, bilmem annatabiliyo muyum? Bu “bebeğimden ayrılamam” hikayesinin, “böyle demezsem çocuğuna düşkün anne olmam” vehmi ile sarfedilen bi söz olduğunu düşünüyorum. Yani bebeğini sevmek ayrı (çok seviliyo çoook, öyle böyle değil), kendini paralama sınırı ayrı. Bunları, kendini kaybetme diye söylüyorum... Sen de insansın, insan çocuk doğurunca birden ayrı bi yaratığa dönüşmüyor.

Fatoş:
Doğru söylüyorsunuz banu hn. ama bilemiyorum işte. Bir başkasıyla konuşunca da daha farklı şeyler söylüyor. Bir de hamilelik beni çok fazla zorlamadı sanırım. %90 iyi geçirdim.
Tüm bunların sonunda gelmek daha iyi bir fikirmiş gibi geldi. Belki dediğiniz gibi evden kaçacak yer arıcam ilerde, bilemiyorum ki şimdiden.

Banu:
Zaten neticede (deminki mesajın sonuna bunu yazacaktım ama unutmuşum), kimsenin hiç bi dediğine kulak asma, için nasıl rahat ediyorsa onu yap.  

Fatoş:
Tamam banu hn. teşekkür ederim. Düşünceleriniz önemli tabii ki benim için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder